Horozu, mesire yerleri, kuyu kebabı, leblebisiyle Denizli'yi keşfetmiş miydiniz? Ege'nin tam da Akdeniz'le buluştuğu noktasında yer alıyor Denizli. Malumunuz simgesi horoz… Şehir merkezinde de rengârenk, kocaman bir horoz heykeli bulunuyor. Sırf bunu görünce bile insanın modu değişiyor, "İyi ki gelmişim" diyorsunuz. Merkezdeki heykeli geçince de tekstil dükkânlarını talan etmeye başlıyorsunuz. Ne de olsa burası bir tekstil kenti. Peki, ama ne mi almalı? El dokuması masa örtüleri, yatak örtüleri, havlular Denizli hatırası olarak alabileceğiniz ürünler. Bu arada leblebisiyle de ünlü burası. Zaten şehir merkezinde hemen her köşede bir kuruyemişçi var. Bir kese kâğıdı leblebiyle alışverişe devam ederken sıcaktan bunaldınız mı, o halde doğru mesire yerlerine. Şehir merkezinde yer alan İncilpınar, çınar ağaçları arasında yemek yiyebileceğiniz bir yer. Biraz şehir dışı diyorsanız da Eskihisar Köyü'ndeki mesire yerlerine gidebilir ve buradaki yerlerden herhangi birinde muhteşem kuyu kebabını tadabilirsiniz. Su sporları etkinliği için de Denizli'de seçenekleriniz var. Beyağaç'taki baraj göletinde farklı etkinliklere katılıp hem yediğiniz kuyu kebabını eritirken hem de biraz serinleyebilirsiniz. Akşamları sıcaktan uyuyamama derdi burada olmuyor. Çünkü kızılçam ormanlarıyla kaplı Denizli'de akşamları püfür püfür esiyor. Denizli'ye gidip de Pamukkale'ye uğramamak olmaz. Önemli bir turizm merkezi burası. Gerçi birçok kişi eski güzelliği kalmadı diye hayıflanıyor. Ama hiç görmediyseniz mutlaka gidin. Bembeyaz travertenleri görmek, kaynak sularında ıslanmak, antik kalıntıları keşfetmek… Denizli'de bambaşka duygulara kapılıyor insan. Üstelik çevresinde birçok restoran, otel ve dükkân var. Kısacası akşamüzeri burada konaklayabilir ya da yemek yiyebilirsiniz.