Delegeler kurultayın yapılacağı salonu erken saatlerde geldi. Salonda ''Yoksulluğu da yolsuzluğu da biz bitireceğiz'', ''DSP, egemenlerin değil, emekçilerin partisidir'', ''Bizim iki gücümüz var; halk ve hak - Bülent Ecevit'', ''Kasketin orijinali burada'' yazılı pankartlar dikkati çekti. Zonguldak'tan gelen delegeler salonda işçi baretlerini takarak oturdular.Atatürk Spor Salonunda düzenlenen kurultayda, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kurultay Divan'ı oluşturuldu. Divan Başkanlığına Hikmet Sami Türk, seçildi.
Salonda Bülent Ecevit'in şiirlerinin okunmasıyla bazı partililerin ağladıkları görüldü. Kurultayda, bir müzik grubu tarafından verilen konser eşliğinde partililer halay çekti. Bir grup partilinin ''Halkçı Sezer'' şeklinde sloganı atarak karşıladığı Eski DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, tribünlerde partililer için ayrılan bölüme oturdu.Masum Türker ise salona ''Gözün aydın Türkiye, ak güvercin geliyor'' şarkısı ve partililerin, ''Başbakan Türker'' sloganları eşliğinde girdi. Türker, salondakileri selamlayarak, protokoldeki yerine geçti.
**FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
TÜRKER'E KARŞI İKİ ADAY
Eski DSP Genel Başkanı Zeki Sezer döneminde kurulan Demokratik Sol Gençlik Hareketi'nin DSP Genel Başkan adayı Davut Ocak olacak. 1987 doğumlu olan Ocak, en geç Genel Başkan Adayı olma özelliğini taşıyor.
DSP 8. Olağan Kurultayı'ndaki diğer Genel Başkan Adayı ise DSP Kocaeli İl Yönetim Kurulu Üyesi Erol Özavcı.
Mevcut Genel Başkan Türker, 23 yaşındaki Ocak ve Kocaeli'den Özavcı DSP Genel Başkanlığı için yarışacak.
TÜRKER: "BEN EMANETİ BIRAKIP KAÇMAM"
DSP Genel Başkanı Masum Türker, bugün solda oyunlar tezgahlandığını, "solda birlik' diye baskılar yapıldığını söyleyerek, "Güç birliği yapın diyorlar. 2007'de DSP seçime girmedi. 13 Milletvekili seçildi. Bunların 7'si şimdi nerede?" dedi. Türker, "Ben emaneti bir yere bırakır kaçmam" diye konuştu.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleşen DSP'nin 8. Olağan Kurultayı'nda konuştu. Türker, bugün burada DSP'nin arzulanan tüm sorunların çözüm kurultayını birlikte gerçekleştireceklerini söyleyerek, "Çözüm kurultayımız ülkemiz, partimiz için hayırlı olsun" dedi. Türkiye'de iki önemli gündem maddesi olduğunu belirten Türker, bunların ilkinin Demokratik solun geleceği ile ilgili oynanan oyunlar, diğerinin ise İsrail saldırısının dış politika açısından incelenmesi olduğunu ifade etti. DSP'nin kurucusu, Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'e işaret ederek Ecevit'in üç büyük eseri olduğunu söyleyen Türker, bunların işçi hakları ile yapılan düzenlemeler, Kıbrıs'ın bağımsızlığını sağlayan Barış Harekatı DSP olduğunu kaydetti.
Türker, bugün solda oyunlar tezgahlandığını, "solda birlik' diye baskılar yapıldığını söyleyerek, salona seslenerek "Hiçbir güç DSP'yi kapatabilir mi? Bize siz solda birlik diyenlere, birleşin diyenlere cevabınızı duymak istiyorum. Birleşmek istiyor musunuz?" diye sordu. Salondan "hayır" sesleri yükseldi. Türker, "O zaman birleşmeyin güç birliği yapın diyorlar. 2007'de DSP seçime girmedi. 13 Milletvekili seçildi. Bunların 7'si şimdi nerede" diyerek, "Ben emaneti bir yere bırakır kaçmam" diye konuştu.
MİTİNG YAPMADIK, PARAMIZI HARCAMADIK
Kendisinin 1 yıl önce DSP Genel Başkanı seçildiğini, kendisinin o zaman delegelere genel başkan değil Başbakan seçtiklerini söylediğini hatırlatan Türker, "Ben bir yıl önce size hedef iktidar demiştim. İktidar olmak istiyorsak hep birlikte Demokratik Sol'un yürüyüşü başlattık. Çok miting yapmadık, çünkü paramıza seçim için ihtiyaç vardı. Olsun beni yolda tanıyorlar, ben Recep Tayyip Erdoğan'ın paçasını aşağı alacağım dedim. Kimsenin yüreği el vermiyordu bunu söylemeye, ama ben söyledim" diye konuştu.
2002'de DSP'ye sivil darbe yapıldığını öne süren Türker, sivil darbenin karşılığını bugün iktidar yürüyüşü ile vereceklerini kaydetti. Bugün yazılacak kurultay bildirgesinde "Yeniden DSP" yazacağını, bunun ise 2002'de kaldıkları yerden bugün yeniden başlayacakları anlamına geldiğini anlatan Türker,
"Türkiye'nin yol ayrımda, önümüzdeki 10 yılın fotoğrafını yazmak istiyorum; Türkiye halkının yarattığı katma değerlerleri, emeği en yüce değer sayan, refah içinde yaşayan, insanı insan olduğu için odağa koyan, karnının doyduğu, demokratik, laik, insan haklarına saygıyı duyan bir ülke olacağız ya da gericiliği getiren, hakça bölüşümü ikinci plana atan, işsizliği besleyen, ya da hırsızlığa itilen, eğitimden yoksun insan haline geleceğiz. Hangisini istiyoruz; varlığı m yokluğu mu? İşte bu kurultaydan sonra bizim elimizde. Ulusal birliğin korunarak farklı kültürleri ile zenginleşmiş, ayrışmış mı" diye konuştu.
DSP DEVRİMCİDİR, ULUSALCIDIR
Siyasetçinin, her iftiraya, her yalana, her dolana da hazırlıklı olması gerektiğini söyleyen Türker, "Ben Mardin'den 6 yaşında çıktım. O zamandan bu yana bana atılan çelmeler vız geldi. Yalnız bana değil hiçbir Demokratik Solcu'ya tehdit işlemez. Demokratik Sol, Atatürk'ün, Ecevit'in ilkeleri doğrultusunda çağdaş, demokratik, halkçı, ulusalcı, her şeyden önce devrimci bir partidir. DSP devrimcidir. Demokratik Solun amacı demokratik yönetmelerle devrim yapmaktır" dedi.
DSP'nin ulusalcı olduğunu, "ulusalcıyız' demekten de korkmadıklarını vurgulayan Türker, "Ulusalcı olmak Atatürk'ün milliyetçiliğini savunmaktır. Türkiye halkına Türk denir, ne mutlu Türküm diyene bunu söylemekten de korkmayacağız" diye konuştu.
HERKES ECEVİTÇİ OLMAK İSTİYOR
Konuşmasında zaman zaman CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na işaret eden Türker, "Halkçığa herkes özendi, herkes Ecevitçi olmak istiyor. Atatürk'ün, İsmet Paşa'nın mirası herkese aittir" diyerek, ancak bugün Ecevitçi olanların, uzun yıllara Ecevit'e karşı koyduklarını, Ecevit'i suçladıklarını, kurultaylarına 30 yıl bir resmini koymadıklarını belirtti. Türker, "Eğer birileri bunu 30 yıl sonra öğrendiyse hoş geldiniz, halkçı olmaya Ecevitçi olmaya" diye konuştu.
Bugün parti tüzüğüne ilk kez üyelerin haberi olmadan kayıt silme kalktığını belirten Türker, eski üyelere de "Bütün eski kayıtları çıkardık hepsine başvuracağız. Hangi nedenle olursa olsun DSP'ye gelmiş alın teri akıtmış kim varsa onları yuvaya davet ediyorum, geri dönün burası sizin yuvanız. Biz kimseyi suçlamıyoruz, elinizi kolunuzu sallaya, sallaya yuvanıza dönün, birlikte iktidara gelelim" çağrısında bulundu.
O MÜFTÜ CHP'DE
Türker, Bülent Ecevit'in çok suçlandığını, Ecevit'i tarikatla bağlantılı göstermek istediklerini belirterek, "Üsküdar'dan bir müftüyü belediye başkan adayı yaptık diye ilan vermişlerdi, o müftüyü şimdi PM üyesi yaptılar. Ecevit'e çok haksızlık edildi. Çok suçlandı" diye konuştu.
RAHŞAN ECEVİT'E LAF YOK
Türker, kurultay salonunda, "Rahşan Ecevit"i de alkışlattı. Türker, "Ne olursa olsun Rahşan Ecevit'i birlikte alkışlayalım. Bana süt veren anneme laf söyleyebilir miyim, bize DSP'de yol açana nasıl laf söyleriz. Onun için biz saygımızı asla eksik etmeyeceğiz, kötü bir laf yok. Biz aynaya bakıp kim olduğumuzu biliyorsak, gerisi boştur, vız gelir tırıs geçer" dedi. Türker, "Allah bana bir tek DSP'nin iktidarını görmeyi nasip etsin" diye konuştu.
Türker, kendisinin hem solcu, hem Müslüman, hem suni, hem alevi, hem Hıristiyan, hem Musevi olduğunu ve bunu söylemekten korkmadığını ifade etti.
REFERANDUM'DA "HAYIR"
Türker, büyük bir demokrasi sorunu olduğunu, Türkiye'de 12 Eylül'den beri kesintiye uğramış tam demokrasisi konusunda herkes elinden geleni yapması gerektiğini belirterek, bunun yolunun başta seçim barajının düşürülmesi olmak üzere Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu'nda yapılacak değişiklikler ile Anayasa'dan geçtiğini belirtti. Kendilerinin Anayasa değişikliğinde tartışmalı üç maddeye sıcak bakmadıklarını söyleyen Türker, "Bir partilerin kapatılması partilere bırakılamaz, Anayasanın yapısı değiştirilemez, HSYK siyasallaştırılamaz. Şimdi referandumda ne yapacaksınız, söylüyorum, Mahkeme bunları iptal ederse biz buna "evet' deriz. Ama yargıyı siyasallaştıracak iki madde varsa "hayır' diyeceğiz" dedi.
ECEVİT ZAMANINDA TEK KURŞUN ATILMADI
Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da bir geri kalmışlık sorunu olduğunu ve bunun için kendilerinin 1987'den beri önerilerinin olduğunu söyleyen Türker, iktidarı eleştirerek, "Bunu yıllarca çözmüyorsunuz. Genel bir demokratikleşme politikası yapın. Bir, o bölgede üreten yatırım yapın. İki ifade ve örgütlenme özgürlüğünü sağlayacaksın, barajı indireceksin dedik, sıfır yapacaksın dedik. Sen o barajı indirmezsen, o vekiller partisine giremezse, şiddet örgütlenmesi olur, dedik. Üç, toprak ve tarım reformu yapacaksın dedik. O Arazileri İsrail'e verme dedik. Yaptılar mı, yok" diye konuştu.
1999'dan 2002'ye kadar Ecevit zamanında hiç terör olayı yaşanmadığını, tek kurşun atılmadığını söyleyen Türker, "Bunları özlemiyor musunuz" dedi. Türker, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın demokratik açılım kapsamında sporcularla bir araya geldiğini hatırlatarak, "Başbakan endamını gösteriyor, el altından sopasını. Adı ne demokratik açılım, peki bu terör ne? Şehitler ne? Tek kale oynuyorlar" diye konuştu.
Türker, Türkiye'deki en önemli sorunun işsizlik olduğunu söyleyen Türker, "İşsizlerin yüzde 75'İ annesinin, babasının, kardeşinin, arkadaşının parası ile geçiniyor. Türkiye'de 60 milyonu ilgilendiriyor işsizlik sorunu. İşsizlik var, Başbakan "çözeriz' demiyor. Buradan AKP'lilere sesleniyorum; bu sorun hane gelirleri ile çözülür, memura, emekliye her ay seyyanen 230-250 TL zam yapacaksın. Tarıma destek vereceksin. Nerde kaynak? Bu kaynak bütçenin içinde var" diye konuştu.
GAZZE'YE İNSANİ AMAÇLA GİDİYORSAN BEN DE VARIM
Türker, AKP'nin Yeşilay, Kızılay gibi kurumların da içini boşaltmak istediğini öne süren Türker, Başbakan Erdoğan'ın "Gazze'ye gideceğim' dediğini hatırlatarak, "Gazze'ye insani amaçlı gideceksen, Kızılay'la gidecekesen ben de varım. Amaç ideolojik ise, amaç Kızılay'ı yok etmekse, amaç Türkiye'deki dayanışma düzenini yok etmekse, 2002'deki eylem planında yazdığı gibi ülkeyi sivil toplum örgütleri kurarak yöneteceğiz diyorsan o zaman karşınsa bizi bulursun" diye konuştu.
KASKET DEĞİL BARET
Türker, konuşmasında Zongundak'taki patlama sonucunda hayatlarını kaybeden maden işçilerini de anarken, salonda sarı baret takmış katılımcılar da dikkat çekti. Sarı baret giyen işçi ve delegeler, konuşmasının ardından Türker'e baretleri imzalattılar.
Genel başkan adaylarının konuşmasının ardından da seçimlere geçilecek. Kayıtlı bin 100 delege 60 kişilik Parti Meclisi üyeleri ve Genel Başkan seçiminde oy kullanacak.