ABD ile ortak hareket edilmesi halinde terör örgütü DAEŞ'in de bitirileceğini belirten Erdoğan, "Yeter ki birlikte karar verelim" dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan New York'ta Bloomberg televizyonunda katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. ABD'nin Fetullah Gülen'i iade etmemesi halinde Türkiye'nin buna herhangi biçimde bir karşılık vermeyi planlayıp planlamadığına ilişkin soruya, "Bunu biraz zamana bırakmakta fayda var. Ama biliyorsunuz hiçbir ülkenin alternatifsiz planları olmaz. Yani A planı varsa, yanında muhakkak B planı da olur, C planı da olur" yanıtını verdi. Türkiye'nin özellikle siyasi ortağı olan ABD'ye bu noktada güvendiğini, bu güvenin karşılığını görmek istediğini dile getiren Erdoğan, şu ana kadar yapılan görüşmelerde Amerikalı yetkililerin bu doğrultuda açıklamalarda bulunduğunu söyledi ve "Temenni ederim ki bir yanlışlık olmaz" ifadesini kullandı.
11 EYLÜL'DE ÜZERİMİZE DÜŞENLERİ YAPTIK:
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün Türken Vakfı tarafından düzenlenen gala yemeğinde FETÖ ile mücadeleyi gündeme getirdi. Erdoğan, "Hukuki süreç devam ederken ABD'li makamlarının alabileceği başka tedbirler de var. Türkiye için açık bir ulusal güvenlik tehdidi olan bu kişi ve örgüte karşı Amerika'nın kendi mevzuatına uygun bazı adımlar atması aslında bizim aramızdaki stratejik müttefikliğin de bir gereğidir. ABD'nin ulusal güvenliği söz konusu olduğunda 11 Eylül dâhil, Türkiye her zaman üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Aynı yaklaşımı beklemek en tabii hakkımızdır" dedi. Erdoğan DAEŞ ile mücadele ile ilgili de, "65 ülkeden oluşan bu koalisyon gücü 10 bin DAEŞ'linin hakkından gelemez mi?" sorusuna, "Bırakın hepsini koyun bir kenara, biz Amerika ile el ele verelim, kararı verelim, iki ülke olarak biz bu işi bitiririz. Yeter ki birbirimizi destekleyelim" dedi. Erdoğan gala yemeğinde, özetle şunları söyledi:
ILIMLI MUHALİFLERDEN MİLLİ ORDU: Biz yıllardır Suriye'nin ülkemiz sınırları boyunca bir alanı "uçuşa yasak alan" ilan ederek güvenli bölge oluşturalım diyoruz. Azami 5 bin kilometrekarelik bir alan ilan edilsin. Ve burada uçuşa yasak bölge ilan etmek suretiyle bir de bu bölgede bir milli ordu oluşturalım diyoruz. Bu milli ordu ılımlı muhaliflerden oluşacak. Bunları zaten eğit-donatla biz ülkemizde eğitiyoruz. Şu anda Cerablus olayını, Rai olayını biz onlarla gerçekleştirdik. Biz lojistik desteğimizi verdik.
ORTAK BİR ANLAYIŞ BİRLİĞİNE VARAMIYORUZ: Biz güney sınırımız boyunca hangi örgüt tarafından olursa olsun bir terör koridorunun oluşturulmasına asla rıza göstermeyeceğiz. Bu konuda maalesef Amerikalı dostlarımızla ortak bir anlayış birliğine varamıyoruz.
BİZ BU İŞİ BİTİRİRİZ: DAEŞ karşıtı koalisyonda 65 ülke var. Ne kader DAEŞ'li var Suriye'de, 10 bin kişi. 65 ülkeden oluşan bu koalisyon gücü 10 bin DAEŞ'linin hakkından gelemez mi? Bunlar girecek delik bulamazlar. Yeter ki bunun kararını verelim, adımını atalım. Bunları hep söyledik, hala da söylüyoruz.
ÇALMADIK KAPI BIRAKMAYIN
ABD'deki Türk STK temsilcilerine seslenen Erdoğan, "1915 olaylarına ilişkin asılsız iddialar ve PKK'nın faaliyetleriyle mücadele nasıl Türk Amerikan toplumunun önceliklerinden biriyse, FETÖ ile mücadele de aynı şekilde değerlendirilmelidir" dedi. Erdoğan "Hem geçici tutuklama ve iade hem de idari önlemler alınması konusunda sesinizi yükseltmelisiniz. Yerel ve ulusal siyasetçiler ile medya nezdinde çalınmadık kapı bırakmamalısınız. FETÖ grubunun ülkemiz karşıtı çabalarına engel olmanızı bekliyoruz. Türkiye'de yaşanan hadisenin siyasi bir mücadele değil, doğrudan terör eylemi olduğunu herkese ifade etmeli, ABD kamuoyuna hakikatleri göstermelisiniz" diye konuştu.
TERÖRİSTİN NE MAHKEMESİ OLUR?
Milli Güvenlik Kurulumuzun stratejik belgesine kaydolmuş bir teröristi ben senden istiyorum. Ama siz hala direniyorsunuz. Neymiş? Mahkeme. Ne mahkemesi ya? Teröristin ne mahkemesi olacak ki? Bunun 'green kartı' varmış. Vatandaşlıktan insanları çıkarmak bu kadar kolay da 'green kartı' iptal etmek zor mu? Kusura bakmayın siz de devlet yönetiyorsunuz, biz de devlet yönetiyoruz.
'TAYYİP ERDOĞAN YAPTIYSA YANLIŞTIR' DERLER
Çok ilginç şeyler oluyor. Dolaştığımız yerlerde bazı sorular yöneltiyorlar. 'Siz medya mensuplarını hapse atıyorsunuz", 'Siz devletten herkesin işine son veriyorsunuz.' Siz bunları kimden dinlediniz? 'Bunu bize Uluslararası Af Örgütü anlattı' diyorlar. Siz bu Af Örgütü'ne o kadar inanmayın. Bunlar dürüst değildir. Bakın bu Af Örgütü'nün kapısını bir zamanlar ben de çaldım. Dedim ki, 'Ben şiir okuduğum için hapse giriyorum. Bana destek verir misiniz?' Ne aradılar ne sordular. Aynı örgüt. Bunlar dürüst davranmaz, bunlar ideolojik yaklaşım içindedir. Kimin ne yaptığına bakarlar. Kim yapıyor, Tayyip Erdoğan yaptıysa yanlıştır. Mantık budur.
