CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ve emekli Orgeneral Saldıray Berk'in de aralarında bulunduğu 14 sanığın "Ergenekon terör örgütü üyeliği" suçundan yargılanıp beraat ettikleri davanın savcıları olan ve FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklanan Osman Şanal ve Taner Aksakal hakkında "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan hazırlanan dosya, yerel mahkemenin "son soruşturmanın açılması" kararının ardından yargılamalarının yapılabilmesi için dosyayı Yargıtaya gönderildi.
Oltu Ağır Ceza Mahkemesi, müşteki M.E'nin şikayeti üzerine, meslekten ihraç edilen eski Erzurum Cumhuriyet Başsavcı Vekili Aksakal ve eski Erzurum Cumhuriyet Savcısı Şanal ile ilgili dosyadaki incelemesini tamamladı.
MAHKEME ŞANAL VE AKSAKAL İÇİN HSK KARARIYLA KOVUŞTURMA İZNİ VERDİ
"Son soruşturmanın açılması" yönünde karar alan mahkeme, kararında, Şanal ve Aksakal için Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) kararıyla kovuşturma izni verildiği belirtildi.
Kararda, Aksakal'ın bir jandarma üsteğmene ait bilgisayarın harddiskinde Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terör örgütlerine karşı kullanılan haber elemanlarının kimlik ve telefon bilgileri, otomobil plakaları, açık adresleri, eş ve çocukları ile ilgili bilgileri ve bağlı oldukları askerlerin isim, rütbe, ve telefon numaralarını içeren muhbir listelerini ve jandarma bölgesindeki istihbarat yapılanmasını gösterir belgeleri eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in de dahil olduğu 14 kişi hakkında düzenlediği iddianame ekine koyarak gizli kalması gereken "devlet sırrı" niteliğindeki bilgileri ifşa ettiği kaydedildi.
Şanal'ın da söz konusu belge ve listelerin gizli kalması gerektiğini gözardı ederek ve "devlet sırrı" niteliğinde olup olmadığı yönünde herhangi bir araştırma yapmaksızın soruşturma dosyası içerisine bırakarak ifşa edilmesine neden olduğu aktarılan kararda, bu nedenlerle Aksakal ve Şanal'ın devletin terörle mücadelede zafiyete uğramasına neden olduğuna işaret edildi.
Gerekçeli kararda, Aksakal ve Şanal hakkında "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan son soruşturma açılmasına karar verilmesi amacıyla kamu davası açıldığı belirtildi.
Osman Şanal ve Taner Aksakal'ın savunmalarına da yer verilen kararda, Cumhuriyet savcısının mütalaasında, Aksakal ve Şanal hakkında son soruşturmanın açılmasına karar verilmesini talep ettiği kaydedildi.
MAHKEMENİN KARARI: "TERÖRLE MÜCADELEYİ ZAAFA UĞRATTILAR"
Mahkeme heyetinin dosyayı incelenmesi sonucunda Aksakal'ın söz konusu liste ve belgeleri iddianame ekine koyarak gizli kalması gereken devlet sırrı niteliğine haiz bilgileri ifşa ettiği, Şanal'ın ise belgelerin gizli kalması gereğini gözardı ederek ve devlet sırrı niteliğinde olup olmadığı yönünde herhangi bir araştırma yapmaksızın soruşturma dosyasında bırakarak ifşa edilmesine neden olduğuna işaret edilen gerekçeli kararda, bundan dolayı her iki sanığın devletin terörle mücadelede zafiyete uğramasına neden olduğuna vurgu yapıldı.
Şanal ve Aksakal'ın, üzerilerine atılı suçun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında muhakemenin zorunlu olduğu belirtilen gerekçeli kararda, bu sebeple sanıklar hakkında son soruşturmanın açılmasına karar verildiği aktarıldı.
10 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR
Aynı kararda, Şanal ve Aksakal'ın meslekten ihraç edilmeden önce birinci sınıfa ayrıldıklarından dolayı haklarında ayrı ayrı 5 yıldan 10'ar yıla kadar hapis cezası öngören "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan son soruşturmanın yapılması için dosyanın Yargıtay Ceza Dairesine gönderilmesine karar verildiği belirtilerek, gerekçeli kararın bir örneğinin de HSK'ya yollandığı bildirildi.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Cihaner ve Berk'in de aralarında bulunduğu 14 sanığın "Ergenekon terör örgütü üyeliği" suçundan yargılandığı davada, soruşturma ve kovuşturma evresinde hukuka aykırı eylem ve işlemleri nedeniyle başta Şanal ve Aksakal olmak üzere yargı mensupları ile kamu görevlileri hakkında, sonradan ismi HSK olarak değiştirilen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) suç duyurusunda bulunulmasına karar vermişti.
