Fransa'da Yargıtay, Fransız çimento devi Lafarge'ye DEAŞ'lı teröristleri finansmandan ötürü "insanlığa karşı suça ortak olmak" suçlaması yöneltilebilmesinin önünü açma kararının yankıları sürüyor.
FRANSA DEVLETİ KİRLİ İLİŞKİYE GÖZ YUMDU
Temmuz ayında ortaya çıkan Fransız istihbarat servisine ait Ağustos 2014 tarihli gizli notta, Lafarge'nin Suriye'de faaliyetlerini devam ettirebilmek için DEAŞ ile anlaşma yaptığı, sonraki aylarda fabrikayı ele geçiren DEAŞ'ın Lafarge'ye ticari faaliyetlerini sürdürmesi ve kontrolündeki bölgelerde ulaşım izni verdiği bilgisi yer alıyordu. Fransız istihbarat ve devlet kurumları, Lafarge'yi, terörü finanse ederek insanlığa karşı suç işlediği konusunda uyarmadı ve bu durumu gizli tutanaklarda itiraf etti.
FRANSA İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLEDİ
Peki bundan sonra ne olacak?
Fransa'nın DEAŞ gibi bir terör örgütüne açık destek vermesinin bir yaptırımı olacak mı?
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi, Fransa Yargıtay'ının aldığı bu karardan sonra nasıl bir tavır sergileyecek?
En önemlisi Lahey'de kim yargılanacak?
Uluslararası Ceza Hukuku Uzmanı ve Boğ. Ün. Huk. Fak. Dek. Prof. Selami Kuran:
LAHEY HAREKETE GEÇMELİ
SABAH'a açıklamada bulunan Uluslararası Ceza Hukuku uzmanı ve Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Selami Kuran'a göre, bu olay sadece Lafarge firmasını değil Fransa istihbaratı yöneticilerini de Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılatabilir.
İşte Prof. Kuran'ın açıklamalarından başlıklar:
İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLARIN TANIMI ÇOK NET
İnsanlığa karşı işlenen suçlar 1998 Roma Statüsü'nden ayrıntılı olarak anlatılmış. Kasten herhangi bir sivil nüfusa karşı, yaygın ve sistematik öldürme, köleleştirme, eziyet, fiziksel özgürlükten mahrum etme, sürgün gibi fiiller İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar kapsamında değerleniriliyor. Bu suçların vuku bulması durumunda Uluslararası Ceza Mahkemesi harekete geçer.
İŞİN İÇİNDE FRANSIZ İSTİHBARATI DA VAR
Fransa'da faaliyet gösteren çimento fabrikası Lafarge'nin DEAŞ ve EL Kaide'ye finans sağladığı yönündeki iddialar, 2014'ten beri gündemdeydi. 2018 yılında DEAŞ'ın elinden kurtulan bir grup Ezidi kadın, Fransa'da bu şirkete dava açmıştı. Burada önemli olan husus şu; Fransız şirketin terör örgütleriyle olan parasal ilişkisi Fransız istihbaratının yani Fransız devletinin bilgisi dahilinde yapılıyor. Dahası bu ilişkilerde Fransız istihbaratı arabuluculuk rölü üstleniyor.
LAHEY'DE ŞİRKET VE FRANSA İSTİHBARATINDAN ŞİKAYETÇİ OLUNACAK
Fransa Yargıtay'ı, Lafarge firması ve Fransız istihbaratının terör örgütlerine verdiği desteği doğruladı ve "insanlığa karşı işlenen suçların ortağı olabilirler" dedi. Bu yargılama yolunun açılması anlamına geliyor. Şirketin 8 yöneticisi insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili olarak yargılanacak. Ancak Lafarge firması kadar Fransız istihbaratı da bu gizli ilişkiden sorumlu görünüyor. DEAŞ ve El Kaide'den zarar görenlerin Lahey'deki başsavcılığa bu konudaki bilgi ve belgeleri göndererek soruşturma açılmasını talep edeceklerini düşünüyorum.
BU DAVA BİR DÖNÜM NOKTASI OLABİLİR
Artık bu uluslararası bir suç. Sadece Fransız şirket değil, Fransız istihbaratı yöneticileri de Lahey'de yargılanabilir. Terörle küresel mücadelede bunun bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Uluslararası terör örgütlerinin finansal destek olmadan ayakta kalmaları mümkün değil. Türkiye her platformda yıllardır bunu söylüyor. DEAŞ ile en etkili mücadeleyi de Türkiye veriyor. Batılı ülkelerin de artık bu konuyu masaya yatırmaları, çifte standarttan vazgeçerek terörle mücadele konusunda Türkiye'ye destek vermelerini umuyorum.