Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün geçen Haziran ayında FETÖ'nün Batıkent'teki "gaybubet evi"ne yönelik düzenlediği operasyonda 5 yıldır firari olarak aranan eski Yargıtay 14'üncü Ceza Dairesi üyesi Kenan Karabeyeser, yakalanmıştı. Tutuklanan eski Yargıtay üyesi, Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından ilk derece mahkemesi sıfatıyla Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden yargılanmaya başladı. Karabeyeser duruşmaya cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Kenan Karabeyeser, eski Yargıtay 14'üncü Ceza Dairesi üyeleri Necati Meran, Mehmet Ali Demirezici ve Esabil Saylak 2011'de İstanbul jandarma alay komutanı olan Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu'nun terfisini engellemişti. O dönem kurmay albay olan Hüseyin Kurtoğlu ve birlikte çalıştığı 5 personel hakkında, Silivri Cezaevi'nde bulunan tutukluya, babasının ölümü üzerine verilen izni kullandırmadıkları gerekçesiyle dava açılmıştı. Silivri 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Kurtoğlu ve diğer sanıklar, 'kamu görevinin sağladığı nüfuzu kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan mahkum edilmiş ve ceza Yargıtay 14'üncü Ceza Dairesi'nce onanmıştı.
KUMPAS DAVALARI ARASINDA GÖSTERİLDİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca eski yüksek yargı mensupları hakkında hazırlanan fezlekelerde Hüseyin Kurtoğlu davası, FETÖ'nün kumpas davaları arasında gösterilmişti. Yargıtay yeni yerleşkesinde gerçekleştirilen ikinci duruşmaya cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan Karabeyeser, Daire Başkanı Muhsin Şentürk tarafından dava dosyasına gelen bilgi ve belgelerin okunması sonrasında savunma yaptı.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Tanıkların aleyhteki beyanlarını kabul etmediğini söyleyen Karabeyeser, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1. Daire eski Başkanı İbrahim Okur'un kendisini kurtarmak için ifade verdiğini savundu. Hüseyin Kurtoğlu ve arkadaşlarının terfilerinin engellenmesi kararıyla ilgili olarak kararın daha sonra bozulduğuna dikkat çeken sanık Karabeyeser, söz konusu kararın Kurtoğlu ve arkadaşlarının terfilerini etkilemediğini öne sürdü.
"ŞARJLARI BİTİNCE ANKESÖRDEN ARAMIŞLARDIR"
Hiçbir zaman Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmadığını, örgütle hiçbir bağlantısının olmadığını belirten Karabeyeser, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Ankesörlü hatlardan peşpeşe aranmasıyla ilgili olarak Karabeyeser, "Çocuklarım veya arkadaşlarım şarjları bittiği için ankesörlü telefondan aramış olabilirler. 9 kere aranmamla ilgili ise, muhtemelen telefon açılmadığı için peşpeşe arandım" savunmasını yaptı. Karabeyeser, sağlık sorunları dolayısıyla tahliyesini talep etti.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısının görüşünün alınmasının ardından Daire Başkanı Şentürk, heyetin ara kararını açıkladı. Kararda, Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı Birol Erdem, Abdullah Şahin ve HSK 1. Daire eski Başkanı İbrahim Okur'un tanık beyanları için bir sonraki celsede hazır bulunmaları adına gerekli yerlere yazı yazılmasına karar verildi. Emniyet Genel Müdürlüğünden ByLock kullanım kaydının istenmesine yer verilen kararda, Karabeyeser'in tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşma, tanıkların dinlenmesi ve yeni bilgi, belgelerin dosyaya eklenmesi için 4 Kasım tarihine ertendi.