Akademisyen Necip Hablemitoğlu'nun uzun yıllar karartma ve örtbas girişimlerine maruz bırakılan faili meçhul suikastı Türkiye'de FETÖ temizliği sonrasında yeniden adım adım işlendi ve artık aydınlatılma aşamasına geldi. İşte adım adım ve en sade biçimiyle Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesine giden süreç, suikasttan hemen önce yaptığı kritik çalışmalar ve vurulduğu güne dair önemli notlar...
NECİP HABLEMİTOĞLU NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu bundan 20 yıl önce evinin önünde kafasına sıkılan 2 kurşunla öldürüldü. Cinayet üzerinden geçen uzun yıllara rağmen, karartma ve örtbas çabaları nedeniyle çözülemedi.
NECİP HABLEMİTOĞLU NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
Hablemitoğlu'nun bu vahşi faili meçhul saldırıya kurban edilmesinin sır perdesi uzun süre aralanamasa da çalışmaları nedeniyle hep bir öngörü söz konusuydu. Doç. Dr. Hablemitoğlu ölümünden hemen önce Alman Vakıfları ve o dönem kendini cemaat olarak tanıtan FETÖ'nün yapısına ilişkin yaptığı çalışmalarla gündemdeydi. FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in CIA ajanı olduğunu söyleyen Hablemitoğlu bu yapıyla ilgili önemli bilgiler elde ettiğini aktarıyordu.
MEDYA KARARTMASI İLE HEDEF SAPTIRILDI
Bugün deşifre edilerek temizlenen FETÖ'nün devletin, medyanın ve siyasetin neredeyse her mekanizmasını ele geçirmiş yapısı algı operasyonu ve kamuoyu oluşturma konusunda oldukça mahirdi. Hablemitoğlu suikastını önce hafife alma çabalarına girildi. Ardından da karartma ve hedef saptırma çalışmaları başladı.
MEDYA "İRAN" KARTINI OYNADI
Türkiye'nin yakın siyasi tarihini ve önemli dönüm noktalarını yakından takip eden SABAH yazarı Mahmut Övür o dönem gerçekleşen medya operasyonunu şöyle aktarıyor;
"Farklı gibi görünen ancak aynı merkezden çıktığı bugün net bir biçimde görülen yorumlar görüyorduk. Bazı kısık sesler suikastı Alman vakıflarıyla ilişkilendirse de o günün medyası ve özellikle dönemin Aydın Doğan medyası "Her yol İran'a çıkar" kartını oynamıştı. Garip bir biçimde Doğan medya başta olmak üzere 90'lardaki Uğur Mumcu gibi suikastlar hatırlatılarak hedefe İran koyuldu. Hablemitoğlu cinayetinde medya sanki tek merkezden yönetiliyordu"
BAĞIMSIZ TÜRK YARGISI PEŞİNİ BIRAKMADI
FETÖ temizliğinin gerçekleşmesinin ardından Türkiye adeta eski Türkiye ve hain örgütün kalıntılarına karşı tam bir savaş açtı. Hablemitoğlu suikastında filmin başa sarılması ve derinlemesine yürütülen soruşturmalara MİT'in çalışmaları eklendi. Çoğu yurt dışında ya da kendilerini gizledikleri gölgelerde bulunan şüphelilerin adresleri bir belirlendi.
NECİP HABLEMİTOĞLU SUİKASTININ AYDINLATILMASINDA KRİTİK EŞİK;
NURİ GÖKHAN BOZKIR'IN YAKALANMASI
Önce Ukrayna'da olduğu tespit edilen kilit isim eski binbaşı Nuri Gökhan Bozkır yakalanarak Türkiye'ye getirildi. Bozkır'ın ifadeleri ile düğüm adım adım çözülmeye başladı. Bozkır'ın itiraflarının ardından yedisi eski Özel Kuvvetler mensubu asker, ikisi sivil olmak üzere dokuz kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
ÇOĞU YAKALANDI, GÖKTAŞ FİRAR ETTİ
Eski Özel Kuvvetler'de önemli görev yapan Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek, Altan Bora, Bülent Kutsal, Kamil Metin, Tan Dervişoğlu gözaltına alındı, Levent Göktaş ise kaçtı.
KIRMIZI BÜLTEN HAMLESİ KİLİDİ AÇAN ADIM OLDU
Türkiye hemen devreye girerek Kırmızı Göktaş'ın Türkiye'ye iadesi için kırmızı bülten emri çıkardı. İnterpol üzerinden atılan adım kısa sürede sonuç verdi.
VE FİNAL: LEVENT GÖKTAŞ YAKALANDI
Emniyet Genel Müdürlüğü(EGM) İnterpol Daire Başkanlığı'nın talebi üzerine hakkında kırmızı bülten çıkarılan, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı zanlılarından firari emekli albay M. Levent Göktaş, Bulgaristan'ın Svilengrad şehrinde yakalandı.
İRAN KARTI TUTMADI, ALMAN İSTİHBARATI DA KADRAJDAN ÇIKIYOR
FETÖ VE CIA KANISI ŞEKİLLENİYOR
Mahmut Övür ekibimize yaptığı değerlendirmede FETÖ'nün Hablemitoğlu ile bir hesabının olduğunun kesin olduğuna dikkat çekerek "O dönemde Fetullah Gülen'in bir CIA ajanı olduğunu en açık şekilde haykıran kişiydi Hablemitoğlu. Alman istihbaratı olağan şüpheli görünse de işin uzmanları için artık bu cinayetin FETÖ ve CIA işbirliğiyle gerçekleştiği kanısı oluşmaya başladı" diyor.
