Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Beypazarı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da meydana gelen cinayet gibi kaza sonrası Eylem Tok ve oğlunun önce Mısır'a oradan da ABD'ye kaçması sonrası başlatılan iade sürecine ilişkin Bakan Tunç, "Soruşturma devam ediyor. Mısır üzerinden Amerika Birleşik Devletleri'ne geçmişlerdi. Amerika Birleşik Devletleri ile adli yardımlaşma kapsamında biz yazışmalarımızı gerçekleştirdik. 7 Mart tarihinde de Amerika Birleşik Devletleri'ne iade talebinde bulunduk. İade dosyamızı ilettik ve geçici tutuklama evrakımızı da gönderdik. Bugün itibari ile de Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığından bize cevabi yazı geldi. Bu cevabı yazıda istenen bazı belgeler var, bu belgeleri de tamamladık. Buradaki süreci takip ediyoruz. Umut ediyoruz ki Amerika Birleşik Devletleri iade konusundaki talebimizi olumlu karşılasın ve buradaki yargılama süreci de devam etsin. Dün itibari ile de bu dosya kapsamında iki gözaltı gerçekleşti. Kaza sonrası olay yerine gelen ve sonrasında havaalanına anne ve oğlunu bırakan kişi gözaltına alındı. Yine 18 yaşından küçük sürücünün babasının şoförü oradaki mağdurlardan birinin telefonunu emniyete teslim eden kişiyle ilgili olarak da yine gözaltı kararı verildi. Onlar şu anda gözaltında soruşturmaları devam ediyor, adli süreci titizlikle takip ediyoruz.
ÜÇÜNCÜ KEZ ADAYLIK SÖZ KONUSU OLABİLİR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, yerel seçimler için, "Benim için bu bir final, yasanın verdiği yetkiyle bu seçim benim son seçimim, çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak" sözleri sonrası AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Bekir Bozdağ'ın, genel seçimlerin erkene alınması halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olabileceği çıkışına ilişkin Bakan Tunç, şu değerlendirmede bulundu:
"Cumhurbaşkanımız gençlerle yaptığı toplantıda Anayasamızın kuralını hatırlattı. Orada anayasamızın 101. maddesine göre cumhurbaşkanı beş yıllığına seçilir ve iki dönem seçilebilir ama 116. maddenin üçüncü fıkrasında da yine Sayın Bekir Bozdağ'ın da bahsettiği gibi orada da eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhurbaşkanının ikinci döneminde şu anda ikinci dönemidir, ikinci döneminde seçimleri yenileme kararı alırsa 5'te 3 çoğunlukla o da 360 milletvekiline tekabül eder. Çoğunlukla seçimlerin yenilenmesi kararı alınırsa bu durumda üçüncü dönem için adaylık yolu açılır. O günlere daha çok zaman var. Vatandaşlarımız 17 sandıkta Sayın Cumhurbaşkanımızın arkasında durdu. Şimdi 18'inci sandık. Sayın Cumhurbaşkanımız Anayasaya göre son seçimim dedi gençlere. Burada tabi Anayasanın başka maddeleri de var. 116. maddenin üçüncü fıkrasında da meclis seçimleri yenilerse o durumda da üçüncü kez adaylık söz konusu olabiliyor."
SAVCILIK BU PARANIN KAYNAĞINI SORGULAYACAKTIR
CHP'lilerin milyonlarca liralık parayı saydığı video sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmaya ilişkin bilgi veren Bakan Tunç, "Dün sosyal medyada ve bazı basın yayın kuruluşlarında bu görüntüler yayımlanınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlattı. Görüntülerdeki kişiler ile ilgili ifadeler alınmaya başladı. Onlar Cumhuriyet Savcılığımızın takibinde. Bu sayılan paraların kaynağı nedir. Tabi bir açıklama yapıldı. Bunların partiye yapılan bir bağış olduğu söylendi. Siyasi partiler kanununa göre bağışın şekli ve miktarı bellidir. Yapılan kampanyada verilen hesap numaraları var, bu hesap numaralarına yatan paralar mıdır bunlar acaba bir başka kaynaktan mı geliyor. Savcılık bu paraların kaynağını elbette ki soracaktır, sorgulayacaktır" dedi.
TİTİZLİKLE TAKİP EDİYORUZ
Kamuoyunda büyük bir tereddüt ve tepkinin ortaya çıktığını vurgulayan Bakan Tunç, "Böyle miktarda paranın özellikle sadece bir adi belgeyle bir alışveriş söz konusu bir il binasının bu şekilde bir satışının nasıl söz konusu olabildiğini elbette ki Cumhuriyet Savcılığı bu tereddütleri ortadan kaldıracak bir soruşturma gerçekleştirecektir. Bu konuda lehte aleyhte çok beyan var. Yani önceki dönem avukatları, yine o partinin mensuplarından siyasiler, yani bu İstanbul il başkanlığı binasının alınması ile ilgili bir para olduğu söyleniyor. Yani bu paranın genel merkez tarafından mı ödendiği yoksa bu paradan mı ödendiği tüm bunlar hepsi muallakta olan konular. Belgeyle görüntü kaydının tarihlerinin tutmamış olması, tüm bunlar Cumhuriyet Başsavcılığının inceleyeceği hususlar ve bu incelemeler neticesinde ortaya çıkacaktır. Eğer bir suç varsa, bir suç unsuru varsa, bir kara para varsa yani suçtan kaynaklanan bir gelir varsa tüm bunlar ortaya çıkacaktır. Böyle elden 15 milyon gibi bir paranın, şimdi tapu kayıtlarına bakıyoruz, tapu kayıtları tapunun geçtiği tarihle o belgedeki tarih farklı. Tüm bunları değerlendirecek olan Cumhuriyet Başsavcılığıdır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızda bu konuda gerekli soruşturmayı başlatmıştır. Tüm bunları inceleyecek, o görüntülerde ismi geçenler, görüntülerde bulunan kişilerin ifadelerine başvurulacaktır ve orada bir suç unsuru var mı yok mu tüm bunlar soruşturma neticesinde ortaya çıkacaktır. Bunu da biz titizlikle takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.
