Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Çorum'da KADEŞ Barış Meydanı'nda 40 bin vatandaşa hitap etti.
ENFLASYON VE HAYAT PAHALILIĞI
Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyon düşeceğini belirten Başkan Erdoğan, vatandaşa "bize güvenin" mesajı verdi.
Erdoğan, "En büyük baş ağrımız olan enflasyon ve hayat pahalılığı konusunda gerekli adımları atıyoruz. Fırsatçılarla ilgili bakanlıklarımız denetimlerini sürdürüyor. Çorumlu kardeşlerim içini ferah tutsun. Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun düştüğünü göreceğiz. Enflasyonun düşmesi demek pastanın büyümesi demek. Pastanın büyümesiyle imkanlarımız da genişleyecek bundan da 81 milyonun tamamı istifade edecektir. Bunun çabasındayız. Kelebek ömürlü geçici rahatlamalardan ziyade milletimizin tüm fertlerinin refahını kalıcı olarak artırmayı hedefliyoruz. Daha önce nasıl enflasyonu tek haneli rakamlara biz indirdiysek inşallah yine aynısını biz başaracağız. Çok iyi çalışılmış ekonomi programımız ve güçlü kadromuzla hükümet olarak ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Milletimizden bize ve ekonomi ekibimize güvenmesini istiyorum" diye konuştu.
EMEKLİLERE ÖZEL MESAJ
Emeklilerin zam talebiyle ilgili ellerinden geleni yaptıklarını kaydeden Erdoğan, "Bu ara çıkardılar bir şey, 'Emeklinin maaşlarını artıralım' işte söylüyorum. Yüzde 50'ye varan artış yaptık. Emeklilerimizin sıkıntılarını hafifletmek amacıyla tek seferlik beş bin lira ödenmesi, bayram ikramiyelerinin yüzde 50 artırılması, banka promosyonlarının yükseltilmesi gibi çeşitli çözüm yollarını devreye aldık. Aylık miktarına göre 8 ila 12 bin liraya yükselen promosyon ödemeleri için kamu bankalarımız başvuruları almaya başladı. Ramazan Bayramı ikramiyesini hesaplara gelecek hafta yatırıyoruz. Ekonomimize yüklediği 104 milyar dolarlık ilave faturaya rağmen bu adımları attık" ifadelerini kullandı.
ÇORUM'A ÖZEL PARANTEZ
Erdoğan, konuşmasında Çorum'a özel bir parantez açtı. Çorum'un Türkiye'ye örnek büyümeyle başarı yakaladığını kaydeden Erdoğan, kendisi için de bu kentin özel olduğunu söyledi. Çorum'u "bir dava arkadaşı" olarak tanımlayan Başkan Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri için de vatandaşlardan destek istedi.
Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
"Çorum ile dava arkadaşlığımız başkadır. Bugüne kadar girdiğimiz 17 seçimin hepsinde desteğini hep yanımızda gördük. Siz bizi yalnız bırakmadınız. 14-28 Mayıs seçimlerinde de hamdolsun bu gelenek değişmedi. Türkiye'nin en kritik seçimlerinin birinde Çorumlu kardeşlerimiz bize ve Cumhur İttifakı'na sahip çıktı. Cumhur İttifakı'na, milletvekilliğinde yüzde 64,5, Cumhurbaşkanlığında yüzde 65'i vuran oy oranlarıyla destek veren Çorum'a şükranlarımı sunuyorum. Biz Çorum'dan razıyız, Allah da sizden razı olsun.
ÇORUM, TÜM TÜRKİYE'DE KENDİNDEN SÖZ ETTİRİYOR
Siz bize nasıl sahip çıktıysanız biz de size teşekkür borcumuzu daha fazla hizmet ederek yerine getireceğiz. Çorum'un her türlü sorunu, her talebi, her meselesi, bizim meselemizdir. Bugüne kadar el ele omuz omuza verdik. Çorum'u en güzel şehirlerden birisine dönüştürdük. Artan ihracatıyla, üretimiyle, sanayisiyle, dinamik ekonomisiyle Çorum bir başarı örneği olarak tüm Türkiye'de kendinden söz ettiriyor. Yapacağımız ilave yatırımlarla Çorum'un bu vasıflarını daha da güçlendireceğiz.
BAŞARI HİKAYESİNİ HEP BERABER YAZDIK
Çorum'un elde ettiği başarılarda hükümetimizin icraatlarının yanı sıra belediyemizin çalışmalarının da önemli payı var. Şehrimizde rahmetli Arif Ersoy hocamızla başlayan eser ve hizmet siyaseti sonraki gelen arkadaşlarımız tarafından da devam ettirildi. Tüm Çorumlu kardeşlerimiz bu çabalarımızda bizlere omuz verdi. Çorum'un başarı hikayesini hep beraber yazdık.
BİRLİKTELİĞİMİZİ DAHA DA PERÇİNLEYECEĞİZ, TABİ 31 MART İMTİHANINI VERMEMİZ GEREKİYOR
İnşallah 31 Mart'ta bu birlikteliğimizi daha da perçinleyeceğiz. Çorum'un yeni başarılara imzalar atması için ne gerekiyorsa yapacağız. Tabi bunun için öncelikle 31 Mart imtihanını vermemiz gerekiyor. 31 Mart'ın, özellikle Çorum'un yine destek yazacağından şüphe duymuyorum. 1994'ten beri, tam 30 yıldır sürdürdüğümüz bu güzel geleneği yine bozmayacağız. Çorum'da gerçek belediyecilik durmak yok, yola devam. Karşımdaki şu meydanda 31 Mart zaferinin ayak seslerini duyuyorum. 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? Seçim gününe kadar tüm teşkilatlarımız, gençler, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Hanımlar var mıyız? Çorum ile birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız? İşte milli iradenin ve demokrasinin kalesi Çorum budur. İşte benim yol ve dava arkadaşım Çorum budur."
İSTANBUL VE ANKARA MESAJI
Seçimleri sadece Çorum'da kazanmanın yeterli olmayacağını kaydeden Erdoğan, Ankara ve İstanbul için de mesaj verdi. Vatandaşlardan tanıdıklarını ikna etmeleri için söz isteyen Erdoğan, "Sadece Çorum'u rekor oyla kazanmak yetmez, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere diğer velayetlerdeki hemşehrilerimizi aramaya var mıyız? Nazımızın geçtiği ne kadar tanıdık varsa bir şekilde ulaşacağız. Onları da AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın adaylarına oy vermeleri için ikna edeceğiz. Bir dönem bizim yanımızda durup da beklentileri karşılanmayınca hemen başka yerlere dümen kıran cambazlara karşı dostlarımızı uyaracağız. AK Parti'ye ve Cumhur İttifakı'na kaybettirmek için çalışanların oyunlarına gelmemeleri için onları iyi niyetle ikaz edeceğiz" diye konuştu.
"10 YILDA YAŞADIKLARIMIZI BİR BAŞKA ÜLKE YAŞASA YERLE YEKSAN OLMAKTAN KENDİNİ KURTARAMAZDI"
Konuşmasında Türkiye'nin bugüne kadar yaşadığı sorunlara da değinen Erdoğan, şöyle devam etti: Bölgesinin parlayan yıldızı olan Çorum geçmişte çok acı olaylar yaşadı. Milletimizin birliğini, huzurunu, beraberliğini hedef alan karanlık çevreler Çorum, Kahramanmaraş, Sivas'ta provakosyonlar denediler. Kürt-Türk diyerek aramıza nifak sokmaya çalıştılar. Maalesef bunların bir kısmında başarılı da oldular. 28 Şubat müdahalesinin ortamı ne olduğu belirsiz tiplerin sağdan sola arzı endam etmesiyle hazırlandı. İktidarlarımız döneminde Cumhuriyet mitingleri kılıfı altında yapılan darbe çağrılarını hepimiz biliyoruz. Gezi hadisesinde ağaç bahanesiyle sokaklarımızın ateşe verilmesinden, FETÖ'cü alçakların 15 Temmuz ihanetine kadar bu saldırıların ardı arkası hiç kesilmedi.
Bunda başarılı olmayınca bizi Suriye'de bir terör koridoruyla bizi kıskaç altına almak istediler. Sonra DEAŞ'ı üzerimize saldılar. Suriye'ye düzenlediğimiz askeri harekatlarla vatanımızı bölme planlarını yırtıp attık. Ülkemiz üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmedik. Terörü kaynağında yok etme stratejisini uygulayarak teröristlerin inlerini başlarına geçirdik. Şuanda terör örgütlerinin kaçacak delik aradığını görüyoruz. Türkiye'yi bölücü terör belasından kurtarıncaya kadar bu mücadelemizi devam ettireceğiz.
Bizim sadece son 10 yılda yaşadıklarımızı bir başka ülke yaşasa bırakın bizim gibi istikrarını sürdürmeyi yerle yeksan olmaktan kendini kurtaramazdı. Avrupa, Amerika dahil hiç kimse bu kadar kısa sürede bu kadar zorlu mücadeleleri başarıyla veremezdi. Biz bütün badireleri atlattık. Projelerimizi hayata geçirerek emin adımlarla yolumuza devam ettik. Yani milletçe hem şeytan taşladık hem de tavafımızı yaptık."
MUHALEFETİN YAPABİLDİĞİ TEK İŞ KARA PARADAN KULE İNŞA ETMEK
Erdoğan, mitingde muhalefete yüklenmeyi ihmal etmedi. Bir dönem çokça konuşulan CHP İstanbul İl Başkanlığındaki para balyaları videosuna atıfta bulunan Erdoğan, "Şunu lütfen hiçbir zaman unutmayın; muhalefetin sırtında yumurta küfesi yok ama bizim var. Onlar meydanlarda atıp tutmayı, sonra da hatırlamıyorum diyerek verdikleri sözlerin üstüne yatmayı çok severler. Ankara'dan İstanbul'a kadar yönettikleri belediyelerde hep bunları yaptılar. Vatandaşın aklını çelmek için bol keseden vaat dağıttılar. Ama göreve gelince verdikleri sözlerin, yapacağız dedikleri projelerin neredeyse hiçbirini hayata geçirmediler. Bunların becerebildikleri tek iş kara paradan kule inşa etmek. Nereden geldiğini ve nereye gittiğini açıklayamadıklarını dolar, euro balyalarını 6-7 kişi bir araya gelip kule yapıyorlar. Bunun dışında gözle görünen hiçbir icraatları, eserleri yok. Bu ülkenin ana muhalefet partisi mi, yoksa gayrimeşru işler yapan bir kartel mi oldukları belli değil. Biz ne 30 yıllık belediyecilik ne de 21 yıllık iktidarımız döneminde asla böyle olmadık. Hesapsız, kitapsız, Türkiye'ye ekonomik olarak bedel ödetecek taahhütlerden uzak durduk. Bugün de bu çizgimizi koruyoruz" ifadelerini kullandı.
