Tarihinin en büyük ekonomik ve siyasi saldırılarını yaşadığı 2016 yılının tamamında yüzde 2.9, son çeyrekte ise yüzde 3.5 ile Avrupa Birliği ile OECD üyelerinin tümünden fazla büyüyen Türkiye, referandum sonrasında, toplam büyüklüğü 8 trilyon doları aşan fonların radarına girdi. Uluslararası yatırım bankaları, hükümetin almış olduğu teşvik ve tedbirlerin etkisiyle bu yılki büyüme tahminlerini birer birer yukarı çekerken, Avrupa, Amerika ve Kanada merkezli dev fonlar da Türkiye'nin gelişmekte olan ülkelerden olumlu yönde ayrışmasını bekliyor.
İLK İŞARET 16 NİSAN ÖNCESİ
Yabancı fonlar, özellikle referandumdan "evet" çıkacağına ilişkin iyimser beklentilerle, 16 Nisan öncesindeki iki haftada Türk hisse senedi ile tahvil-bonolarında 858 milyon dolarlık net alım gerçekleştirdi. Bu hava, geçen hafta da devam ederken, krizlere ve şoklara karşı direncini özellikle son üç yılda açık bir biçimde ortaya koyan Türkiye, tekrar ilgi odağı haline geldi. Hükümetin ekonomiyi canlandırmak için attığı adımlar, önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri güçlendirirken, mali disiplinin sürdürülmesi, enflasyon ve işsizliğin de tekrar tek haneye ineceğine ilişkin sinyaller dünya devi fonların ilgisini Türkiye'ye çevirdi. Merkez Bankası'nın attığı adımların etkisiyle TL'nin de istikrara kavuşması, öngörülebilirliği artırırken, yabancılar özellikle enflasyona endeksli Türk tahvilleri ile BIST-30 Endeksi'ndeki hisselere ilgi gösteriyor. Büyüklüğü 2 trilyon dolara ulaşan Oppenheimer ve 1.5 trilyon doları yöneten Pasific Investment başta olmak üzere, özellikle emeklilik fonlarının da Türk varlıklarına ilgisinin artacağı belirtiliyor. Ekonomiden sorumlu bakanların Washington'da görüştüğü Avrupa, ABD ve Kanada kökenli dev fonların yöneticileri, "Referandum sonrasındaki reformlarla öne çıkacak olan Türkiye'ye yatırım yapma iştahımız çok yüksek" mesajı verdi.
