Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

05 Ekim 2016, Çarşamba

Ahmet Hakan ve Coşkun

Hürriyet Gazetesinin başına geçeceği konuşulan isim.

Türkiye'nin en çok okunulan köşe yazarlarından.

En çok izlenen haber-analiz programlarının moderatörü.

Sosyal medya hesapları en fazla takip edilen kişi.

Başka kimdir Ahmet Hakan..

Soyadını kullanmaya bile gerek duymadan bütün varlığıyla ülke gündemine oturmuş bir adam.

Başka kimdir Ahmet Hakan?

İmam-Hatip ve İlahiyat mezunu bir profil.

Siyasal islamcılığın baskın olduğu dönemde evrilmiş yiğit bir ses olarak karşımızda.

Kanal7 de yapmış olduğu program ve haber sunumlarında İslamcı grubun görünen yiğit yüzü.

28 Şubat ve benzeri baskıların olduğu dönemlerin ekranda adımıza savaşan cengaveri.

Adaletsizlik ve baskıların nefessiz bıraktığı günlerin bir anlıkta olsa rahatlık veren sanal soluğu.

Ahmet Hakan'ın iki döneminden bahsettik.

Maksadımız mekansal ve zamansal bir çelişkiyi ortaya koymak değildir.

Kaldı ki hayatının her döneminde haddi aşmayan bir tutumla sürdürmüştür kendini.

Burdaki haddi aşmamak bir günah alanına girmekten sakınmak anlamında değil elbette.

Yoksa görünürde hoşuna gidecek bu sakınma durumunu kendisi gerçekçi bulmayacaktır.

Belkide riyakarlık duvarına toslayacağını önceden kestirebilmiş ender pragmatistlerden.

Neden böyle diyorum.

Metin Külünk hatırlayın günah işleme özgürlüğünden bahsetmişti.

İşte olayları iyi tefrik edip kendini karşı kıyıya zamanında atmayı becermiş bir anlamda.

Özel yaşamına karışmayız elbette.Lakin şarapların en güzelini ve tabii dilberlerin de şahsı yaşamında usul ve yöntem tartışmasını bir şekilde dolanarak yaşamında ustaca mündemiç etmiş bir başarı öyküsü.

Toplumsal olarak kapalı ictihad kapısından kul olmasına halel getirmeden birey olarak içeri dalmayı bilmiş bir bektaşı fıkrası kahramanıdır elbette.

Karşı kıyıya geçmiş bu zatın diğer kıyıdan görünümü cazip olmasını sağlamıştır elbette.

Hemen söyleyelim hesabı kitabı kalmadan bu işi kotarmıştır da.

Sayın Melih Gökçekle diyaloğu iletişimciler açısından bir tez konusudur da.

İslamcıların o iş bilir, bir parça ahiretten kullanarak başarılı olma taktiklerinden yeterince nasibini almıştır ve fakat bu bizi rahatsız etmeyecek bir tonda sergilenmiştir.

Modern dünyanın elbisesi üzerine yapışmış bir post muhafazakardır sanki.

İsabetsiz her öngörüsü bütün günahlarını yıkayan bir özeleştiri ırmağında kaybolup gider.

Demirtaş konusu,FETÖ konusu vb.

Ne zaman büyük planların şirin taşeroncusu olsa özgüven sahipi bir görünümle çıkmakta karşımıza.

Ahmet Altan'la girmiş olduğu restleşmeyi hatırlayınız.

Bildiğinden fazlasını yakıştırmak zorunda olduğumuz bir kurnazlıkla saf dışı eder algımızı.

Asgari müştereklerde bir kahramanımızı daha fazla yormamak gerek.

CHP'li medaya özgürlükçüsü 3 vekille girmiş olduğu polemik üzerine sevdiğimiz yerdiğimiz ve azıcıkta bir köşe yazarı yenisi olarak kıskandığımız için karalayalım dedik bu satırları.

Bitirmeden tevbe kapısının açık olduğunun fazlasıya bilincinde olan bu fenomen arkadaş bir itikati kıvraklıkla ve bu sefer soyadını da yanına alarak dönecektir aramıza.

Ve belkide bylock kullanmadığı kesin olan bir milletvekili ve belki de engin ve geniş yelpaze tecrübesiyle kültür bakanı.

Maharet çok olunca yazıyı da sonlandıramıyoruz bir türlü.

Tedbiren günah işleyen din sapkını cemaatçilere,siyasi gelecekleri için gizli saklı günah devşiren muhafazakarlara "müslüman yurttaş"kavramının yürüyen dört başı mamur ve biraz kısa bir örneğidir Ahmet Hakan.

SON DAKİKA