Mustafa Kemal, Abdül Hamit, Tayyip Erdoğan üzerinden oylamalar yapılıyor.
CHP liler daha çok Atatürk diyor, Ak partililer Abdül Hamit'i öne çıkarıyor.
Abdülhamit ile Tayyip Erdoğan arasında bir yakınlık benzerlik inşa ediliyor.
Akıllar karışık, zihinler bulanık.
Ayrışma almış başını gidiyor.
Gönüller öfkeye açık bir muharebe alanına dönüşüyor.
Başka bir mesele;
"Avrasya"diye adı belli olan bir tünele ne isim verelim diye anketler düzenleniyor.
Anketi başlatan Ulaştırma Bakanlığı 1-10 Aralık arasında millet ankete katılacak.
Yapmayın etmeyin.Doğru şeyler değil bunlar.
Millete sormanın faydalı olacağı şeyleri anket konusu yapalım.
Bu kadar sıkıntılarla boğuşurken milleti sidik yarışına sokar gibi bir inatlaşmanın ve cepheleşmenin içine sokmayalım.
Neden makul bir milletken ayar tutmaz bir hale geldik.Vasat(ifrat ve tefrit arası denge)bir ümmetken haddi her fırsatta zorluyoruz.
Bu gidişatın fitneye sebep olacağı açık değil mi?
Tekasür süresini gelde tekrarlama şimdi.
Cahiliyenin halini anlatma için birbirlerine üstünlük taslamak için neler yapmışlardı.
Mezardaki ölülerine kadar işi vardırmışlardı.
Tarihi şahsiyetlerden biri çok biri az çıktığında anketlerden vefat etmiş kişileri mi yarıştırmış olacağız?
Oysa ölülerimiz mezardan çıksa ve bu durumu görse ne yaparlardı? diye, bir düşünün.
Köprüyü yapma aklı olan bir millet olarak adını koyarken ne oluyor bize?
YANLIZIM DOSTLARIM
Sayın Cumhurbaşkanı iki gün önceki konuşmasında "yalnız"olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanımız ne demek istedi? sorusunun çokça cevabı var kanaatimce.
Biliyorsunuz Tayyip Bey rahmetli Adnan Şenses'i çok severdi ve en güzel seslendirdiği şarkılarından biri de "yalnızım dostlarım"dı. Yalnızlığını ifade ederken bu şarkı aklına gelmiş midir?
Gelmese bile bu şarkıyı sevdiğini düşünüyorum.
Bence Cumhurbaşkanımız en genel anlamıyla mevcut dünya sistemine eleştirisini tek başına da kalsa sürdürmekte kararlı olduğunu anlatma anlamında "yalnızlık"sıfatlandırmasını yaptı.
Fakat bir taşla birden fazla baykuş vurmada maharetli bir siyaset adamı olan Sayın Erdoğan ,yalnızlık vurgusuyla gelecek yeni dönemde mevcut baykuşların tasfiyesine de işaret etmiş olmalıdır.Hatta uzun zamandır bunun haklı gerekçesi sürdürdüğü politikadan anlaşılmaktadır.
Temelde yalnızlığın ifade edildiği konu ise "faiz"konusundaki tutumuna yeterince destek bulamayışıdır.Aklı dumura uğramış algı kölesi ekonomistlere bir giydirmedir de bu yalnızlık hikayesi.
Diğer yandan Türkiye Başkanı'nı seçeceği bir sürece girerken siyasetçi Recep Tayyip Erdoğan'ın millet nezdindeki yüksek irtibatının yine diğer tüm parametrelerden soyutlanmasını ve doğrudan kendisi ve millet karşılaşmasının zeminini oluşturmaya yönelik mesajdır.
Değerli yalnızlıktan anlamlı ve cesur yalnızlığa doğru bir yol alışın işaretidir belkide.
Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra millet nezdindeki karşılık-makbuliyeti artan Sn.Erdoğan'ın yalnızlık vurgusu başkaca neyi ifade etmektedir.
Tahminimi saklı tutuyorum ve bekliyoruz.Yanıldığımı bir ben bilmek istiyorum.Eğer tahminim doğru ise sanırım sabırsızlıkla açıklarım:
Doksanlı yıllarda dindarların özgürlük mücadelesini anlatan bir film vardı."Yalnız Değilsiniz"diye
İnsanın aklına o günler geliyor.İşte o günlerden gelen bir topluluk ruhu kalmayınca ortada….. diye cümle uzunca devam eder.
Biz burdayız ve bizde yalnızız Sayın Cumhurbaşkanımız.
@avhkaya
