Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

11 Aralık 2016, Pazar

Terör değil bu saldırı; Artık savaştayız

Bu akşamki saldırıda son açıklamaya göre 29 şehidimiz 166 gazimiz(yaralı) var.

Yetkilerin açıklamları onlarca saldırılarda duyduğumuz açıklamlardan farklılık arz etmiyor.

Yine bir uyarı daha geldi. Sosyal medyada vatandaşlarımızın resmi açıklamlar dışındaki haberlere itibar etmemeleri konusunda..

Bunlar rutini aşmayan izahatlar.

Saldırının ağırlığı ve üzüntüsünün, sorumluğunun etkisinden henüz kurulamamanın mecbur bıraktığı beyanlar.

Bu açıdan bu saldırıyı bu kapsamda doğru görmemiş oluruz.

Bu saldırı açıklayacağımız üzre açıkça savaştır.Ve saldırının neticesi bir savaş sonucu olarak görülmelidir.

Bugüne değin yaşadığımız terör saldırılarının en temel özelliği saldırının hedef gözetmeden gerçekleşmesiydi.Yani ulu orta her türlü insanın muhatap olacağı şekilde tasarlanıp gerçekleştirilmesiydi.

Bu çaptaki bir saldırı ile ilk defa iş boyut ve nitelik değiştirmiştir.

Saldırının bir saat önce gerçekleşmesi durumunda belki yüzlerce insanımız hayatını kaybedebilirdi.

Çok muhtemel gözüküyor.Ayrıca saldırının gerçekleştiği saaten önce yapılmasını engelleyecek bir durumda gözükmüyor.

O halde saldırı sahipleri çok sinsice ve ince şeytani bir plan doğrultusunda bu saldırıyı gerçekleştirdiler.

Sivil vatandaşların ayrılması beklendi ve patlamalar bilinçli olarak ondan sonra gerçekleştirildi.

Bununla tüm milletimize bu saldırı size karşı yapılmamıştır mesajı çok açık şekilde verilmektedir.

Bundan önceki saldırılar ve en ağırı 15 Temmuz darbe girişiminde saldırıların muhatabı olarak tüm vatandaşlar vardı ve devletle birlikte vatandaşlar aynı duyguyla bu zorlukları göğüsledi.

Şimdi ise bu saldırı planını yapan devlet veya devletler sadece güvenlik güçlerine saldırıyla milletin devlete ve iktidara özelde Cumhurbaşkanımıza olan desteğini kırmak istemektedirler.

Yani daha somut tekrarlayalım 15 Temmuzda millete kurşun sıkan akıl bu sefer kendileri açısından daha doğru birşey yapmak istemektedirler.

Bu açıdan bu saldırının faillerinin bulunması, arkasındaki terör örgütünün tespiti veya olayın aydınlatılması öncekilerde olduğu gibi bu olayda birinci bir öneme sahip değildir.

Birincil öneme sahip şey teröre benzemekle birlikte sadece güvenlik güçlerimize yönelen bu saldırının bir savaş saldırısı olduğunun bilinmesi ve yağan devlet ve devletlerin tespitiyle buna misliyle karşılık verilmesidir.

Türkiye'nin Anayasa referandumuna hazırlandığı bu süreçte vatandaşla devletin ayrımını ortaya koymaya çalışan bir planın ilk parçası ile karşılaşmış durumdayız.

Bu süreci sabote etmek isteyenler buna benzer eylemler peşinde olacaklardır.

Yine ordumuzun Suriyede olduğu düşünülürse askerimize karşı yurt dışında düzenlenecek bir tertibi yurt içine döndürmüşlerdir diye düşünülmelidir.Çünkü askerimize Suriyede yapılacak bir saldırı milletin desteğini azlatmayacak bilakis artıracaktı.Ve ayrıca saldırının adı daha kolay tespit edilecekti.

Tüm bu açılardan bakıldığında konunun farklı değerlendirilmeli ona göre tedbir alınması gerekmektedir.

Başka bir yaklaşımda Türkiyede yapılacak sistem değişikliğinin Dünya sitemine bir çomak sokmak küresel rejime karşı bir tehdit olacağı açıktır.Bu açıdan da ciddi bir dirençle karşılacağımız öngörülmelidir.

Ülkemiz her zora girdiğinde bundan sevinç duyan ,tanımlanamaz etkisiz bir taife ve guruplar söz konusudur.Bu nedenle Numan Kurtulmuş Bey'in uyarısı anlaşılsa da gerçek bir başka şekilde karşımızda durmaktadır.

Türkiye sağlıklı bir muhalefete sahip değildir.Sistem böyle bir alternatifi de üretememektedir.Dolayısıyla iktidara muhalif olanlar ülkenin zora girmesinden dolayı bir hoşnutluk duymakta ve değişik bir şizofreniyi yaşamaktayız.

Bu açıdan duyguları tatmin olan muhalefet olmayan çetecikler gerçekleri çarpıtabilmektedir.

Oysa alternatif üretmemiz bizzat iktidarında koruncağı bir alanı ifade etmektedir.

Ez cümle gerçekler can sıkıcı da olsa işimize de gelse hakikatın bir şubesi olmları nedeniyle başarımızın yeşereceği verimli ortamlardır.Batılın bu son sinsi yöntemlerini aşacağız elbette ve fakat bunun yöntemi "hakikatın yoldaşımız olması "gerektiğini unutmamak olsa gerek.

SON DAKİKA