Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

15 Ocak 2017, Pazar

Hadi yürüyelim aldırmadan

Herkesin o kadar çok derdi var o kadar meşguller ki,

Gerçekler öyle bir köşede yapayalnız bir ilgisizlikle zamana karışıp gidiyorlar.

El çabukluğu marifet kıvamında bir bereketle eteğinden yakalayıveriyoruz gerçeği.

Öyle bir bütün gerçeklikten bahsetmiyoruz elbette kendi gerçekliğimiz bile değil dokunabildiğimiz olan.

Ne zaman nerede hangi sebeble oluştuğunu bilmediğimiz, idrakinde bile olmadığımız bir iyiliğin ,kocaman bir mükafatıdır belkide bu.

Bir büyük ihtimal büyüklerin hayır duasının bizi bile bulabilen gücünden bahsetmeli.

En doğrusu bu sanırım.

Tapulu malımız olmayan,bilinçli bir istikrar sonucu elde etmediğimiz bu gerçeklik bizi hayata tutundurdu.

Sıyrılıp çıktık zaman zaman da olsa esir alan hayatın depdebesinden, asrın hiçliğe götüren karmaşasından.

Toprağın tohuma muhabbetinden bigane kalmamışız.

Gönlümüzde aşk diye filizlenen yeşerdi bundan olsa gerek.

Gaflete düşmemişiz kavganın tasarlanmış boyutunu fark edip eziyete mütevekkil bir inatla direnmişsiz.

Ve kocaman, bizi onore eden sıfatlarla sürdürebilmişiz hayatı.

Haaa Onlar mı?

Çok anlaşılır değiller.Delidirler ama ara sıra aklı başında şeyler de yaparlar diye.

Hayatın karşılıksız bir gayretle adam olacağı bilgisidir bizdeki delilik emareleri diye;umurumuzda olmamış bu yakıştırmalar.

Terörün,bozgunculuğun tarifine dair karşı konulması yöntemlerine dair şaşmaz kanaatlerimiz eteğinden ayrılmadığımızdandır Yunus'un.

Kağıdı bomboş bırakmışız sevdaya rahatsızlık vermesin diye kelimeler.

Ve solmasına rıza göstermişiz gülün kokusunun cazibesinde ikiyüzlülüğümüz yayılmasın diye ortalığa.

Tekliflerinizi trampa eylemişsiz bir dem ötelere dair huzur dolu bir seyre.

Ülkemin tam ortasında korkuluk gibi duruşumuz,imkansızlıktan değil;üşüşenlerin endişeye kapılmasından mütevellit bir amaca matuftur.

Kuru gürültüden ibaret düşüncelerinizi alnının çatından vuracak bir selamla kendine gelir elbet.

Yüce duygular içine gömdüğünüz fitnelerinize karşı bir bakışla ve yü çevirişle tamamlanan teşhis ve tedavilerimiz var elbet.

Siz bereket tarlasında zakkum yetiştiren gafiller.

Tutmayacak hesaplarınızın muhasebesi tamamlanıp derdest edilmiştir garibanların defterinde.

Ömrünüz dürülmüş yaşamınız burulmuştur bu milletin gönül sayfasında.

Denizin çürüttüğü kavmin karşısında denizin yürüttüğü erler olarak ne de dik yürüyoruz.

Ve çocuklarına yeterli olmasa da eli dolu giden bir babanın yüzündeki aydınlığa benzeyene kadar ülkemiz.

Dik yürüyüşümüz devam edecektir.

Ve en delikanlı duruşumuz bu aydınlık tablosunun sahibine şükür dolu eğilişimiz olacaktır.

SON DAKİKA