"Kendini sevmeyeni nasıl sevebilir insan."
Dostumuz böyle başladı söze.
Fakülte yıllarında kaderimizdi fakirlik ve dahi hakirlik.
Sistemle barışık değildik hakirdik, paramız yoktu fakirdik.
İşte dostumuzla böyle bir durumda tanıştık.
Mamakta Saimekadın semtinde tek ders sınavına hazırlanırken yaz boyu.
Naylona sarılı helva ve kocaman bir ekmekle çalmıştı kapımı.
Ara ara gider görürüm.
O konuşur ben dinlerim.
Bir süredir özlem doruğa ulaşmıştı.
Helva, süt, havuç ve iki tane ata ekmeği kapıp gittim.
İzleyelim mi "mahşere kadar"filmini dedi.
İzleyelim dedim.İzledik.
Ard arda ayetler sıraladı.Siyerden örnekler, cenklerden bahsetti.
Hayatı yeni anlayan çocuk gibi dinledim dinledim.
Öksürüyordu sık sık.Peçeteler kan içen yaratıklar gibi.
Dostum hastaydı.Belli etmek istemiyordu.
Eskisinden daha diri durmayı beceren bir ruhla yolcu etti.
Sabahı Hacibayram'da kıl.Kendisi ayrıldı ordan bari sen orda ol.
Son sesle Müslüm Gürses söylüyordu."Öyle bir dünya isterim ki."
"İçki"muhabbetle yer değiştirmiş.
Zor değildi bir zamanlar bizim için.İddialıydık.Sofia Marceau'yu tesettüre ikna eden bir kalbimiz, vazgeçemeyen bir kavlimiz vardı.
Dostumun sözlerini bastırmada aciz kalınca Müslüm Baba.
İmdada yetişiverdi "Bu ne biçim hikaye böyle"
Dost defalarca bunu dinlerdi.
Ve yürüyorum ezana yükselen duygularla uygun adım.Uyumdur adım.
Kendini sevmeyenler olduk.Müjdelenmiş olanlardaki bu mutsuzlukta neyin nesi.
Huzurlu bir hüznü neden çok görüyoruz kendimize.
Neden bir doktor kadın bir fırın işçisine aşık olmasın.
Şam, Bağdat, İstanbul
Oruç Namaz, Cihat
Üstad arka aynada mütebessim.
Kudüsten duyulur sesin.
Putin votka komasından sonra uyanıyor.Uyanıyor tüm Rusya.
Dostoyevski İstanbul'u yazıyor yer altından.
Kore suçluysa beyefendiler diye söz başlıyor bir genç.
Bir genç ki kursağı temiz olmaktan başka mahareti olmayan.
Yarın Cum'a konumuz bunlar.Bunlara riayet ederseniz ve kağıt kana susamış.
Hadi oku Nasr'ıda yolcu edeyim seni diyor.
Allah'ın yardımı ile fetih geldiğinde, insanları bölük, bölük Allah'ın dinine girerlerken gördüğünde.
Artık Rabbini hamd ile tesbih et ve bağışlamasını dile! Muhakkak ki, O, çok bağışlayandır!
GÜZEL BİR ŞEY
Diyanet İşleri Başkanlığı bizzat Başkan Mehmet Görmez Hoca'nın imzalı mektubuyla Sava Paşa'nın İslam Hukuk Nazariyatı ve Ali Haydar Efendi'nin Dürer'ül-Hükkam adlı eserlerini basırmışlar ve göndermişler.Bu hayırlı çalışma ve nezaket nedeniyle bizde dualarımızı ve başarı dileklerimizi gönderiyoruz.
ESİNTİLER
Tutarsızlık, istikrarsız ruhların yaşam biçimidir.
Var olmayan bir tehdit uydurup ve sonra onunla savaşmak korkak yöntemidir.
Yerinden olmaktan korkanların yeri olmayanlara yaltaklanmasına "derin endişe"diyebiliriz.
