Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

12 Mayıs 2017, Cuma

CUMA SOHBETİ

Dünya bir at arabasına yüklenmiş sanki ve bize doğru geliyor.

Nerden mi biliyorum?.Belki bilmiyorum.

Peki bu yaklaşan toz bulutu nedir o zaman?

Yaşayacağı zaman kesin olan sadece kötüyken(şeytan)ve son an kıyamet ise neden bu aceleci keşmekeş?

Ezel ve ebed diri olan(Hayy)'a iman etmişken bu toz bulutu neden endişelendirsin bizi?

Elbetteki endişemiz "üzerimize düşeni"yapmamış olmaktan kaynaklanıyor.

"Kendi ellerimizle kendimizi ateşe atmak"fotoğrafında görüyoruz kendimizi.

Bir çıkış yolumuz daha var öyle inanmak istiyoruz.

"Ümit kesilmez"ilkesinden medet bekliyoruz yine.

İşte bu bir hakikat lakin buna hak ediyor muyuz? ayrı bir tedirgin edici bahis olarak karşımızda tüm gerçekliğiyle arzı endam ediyor.

"Yardım ne zaman"sorusu nasibimizde var mıdır?

Acaba bir "hardal danesi" kadar bağlılık ve tasdik duruyor mu yüreklerimizde?

Bedenimizden, toplumumuzdan ve devletimiz dediğimiz yapıdan defetmek zorunda olduğumuz masiva her nasılsa daha da büyük bir fitneye ve fesada dönüştürülmeye çalışılıyor.

Bütün yollarımızın çıktığı feraset ve basiret meydanları tel örgülerle nasılda kapatılmaya çalışılıyor.

Nasılda yeryüzünün en özgür sınırlarına sahip vatanımızın etrafında yangınlarla bir hudut çizilmeye çalışılıyor.

Ne gariptir ki sorunları bir çırpıda çözüverecek bir mananın çocukları ve bağlıları olarak vasat olmanın huzurlu bahçesinden koşarak bir cehennem çukurunun kenarına kadar vardırılmak istenmekteyiz.

ABD veya diğerleri iki yüzlü davranışlarını sürdürmeye devam ediyor.Özelde Türkiye genelde İslam Dünyasını kuşatma derinlikli olarak sürdürülmektedir.

Güneyimizde kendi coğrafyamız insanından bizimle savaştırılmak üzere bir ordu oluşturuluyor.Ağır silahlarla takviye ediliyor YPG/PKK.Arap,,İran, Türk ekseninde bir çatışmanın Kürtler üzerinden fitilini ateşlemek istiyorlar.Ve seyredecekler keyifle.Ve şeytanın tiksindirici kahkahası eşliğinde yapacaklar bunu.

Batı bir şeytan/şeytanlık medeniyetidir dedik hep.Evet öyledir insanı tahrif etmenin bir yolunu bulurlar muhakkak.Kutsalı tahrif edenin cezasıdır bu.

Büyük "ah"ların tarihidir modern dünya.Bunun hesabını vermekten korkuyorlar ve yeni şeytanlıkla gerçekleri ötelemek istiyorlar; oysa kaçınılmaz son gerçekleşecek bizim açımızdan "nur"tamamlanacaktır.Medeniyet olarak Batı'nın elinden kurtarmak gerek insanlığı.

Bügün devlet erkanı Çin diyarına gitti.Hemen akabinde ABD seyahatı var.

Dış politikamızda derinlikli hissiyat değişikliğine ihtiyaç var.En azından bu mübarek Cuma günü farklı şeyler söylemenin vakitidir.Çin baskısı altındaki Uygur Türkleri, bizzat Çin insanı, katledilen ABD vatandaşı zenciler, tüm dünyadaki terör canavarlığı, yeryüzü kaynaklarının bölüşümü, Avrupadaki sivil toplum talepleri hepsi bizi ilgilendirmektedir.

Türkiye'yi yönetmek tüm yeryüzüne müdahil olmakla mümkündür.Bu mesajı verdirmek istemeyeceklerdir.Trump yönetimine ABD'yi mecbur eden akıllar bakın şimdilerde ne diyorlar.Noam Chomsky günah çıkartıyor aklınca.Pervasızlık diz boyu.Rubin Cumhurbaşkanı'mızı uyarıyor edepsizce.Gayri müslim ilk haşhaşi bu olsa gerek.

ABD gezisinde ortaya konması gereken şeylerden biri de;bu asırda ülkeler arasına duvar yapılmasının utanç olduğu, muhaliflere şiddet uygulanması, işkencelerden Guantamolardan vazgeçilmesi, ABD'nin kendi ülkesi dışındaki bölgelerdeki çatışmalardan çekilmesi meseleleri de dile getirilmelidir.ABD'nin beceriksiz dış politikası nedeniyle ölen yurtlarından olan insanlık tablosu ortaya konmalıdır.

Diğer taraftan toplumsal dayanışmayı azaltmaya yönelik sorumsuz hadiseler yaşıyoruz ülke içinde de.Mustafa Kemal'e karşı yürütülen tartışmalar buna yönelik kasıtlı kaşımalardır.Değilse bile özgüven yoksunu, memnuniyetsiz ahmakların işleridir bunlar.İnsan yaptığı işin neticesini hayra bağlayarak iş yapmalıdır."Ölüyü hayırla anın","Kimsenin ayıbını araştırmayın"şeklindeki düsturlara rağmen bunun aksini yapanların bu daire dışına düşmesi söz konusu olur.Bu saçmalığı kınamak lazım.Kınıyorum da.

FETÖ'cü olduğu iddiasıyla tutuklanan Kadir Topbaş'ın damadı hastalık nedeniyle tahliye olunca tartışmalar alevlendi.Gerçekten insan ciddi surette hasta ise tahliye edilmelidir.Fakat aynı durumda ve daha kötü durumda olanların tahliye olmaması adaletsizliğe sebep olmaktadır.Yapılan eleştiriler ve itirazlar bu yüzden haklıdır.Diğer yandan FETÖ'den yargılanmakta olan bir damada sahip İstanbul Büyükşehir Belediye başkanının millete, liderine,,partisine olan nezaketi görevi bırakmasını gerektirmektedir.Cezalar şahsidir.Evladın cezasını babasına yükleyemeyiz elbette.Ama siyasetten ayrılmak bir ceza meselesi değil; bir edep, nezaket ve hakkaniyet meselesidir.Tahliye edilen şahıs bu örgüt bağlantısı nedeniyle yargılama hariç milletten özür dilemelidir.Bu nedenle elde ettiklerini millete ve devlete iade etmelidir.Tüyü bitmemiş yetimin haklarını kendi yapılarına devşirmenin belasıyla karşı karşıyalardır.Derhal bunu yapmalıdır.Adamın ruhu ve itikadı hastalıklı bir kaynaktan beslenmekteyken tavsiyem ayrıca tevbe etmesidir de.

Pırlanta partileri daha çok kişiyi terzil edici bir duruma getirecektir.Çok yakında bekleyin.

Yazımızı bize ait bir sözle bitirelim.

KARDEŞİNİN YAVŞAKLIĞINDAN ELBETTE MESUL DEĞİLSİN .AMENNA; LAKİN, HERKES SENİN BİR YAVŞAĞIN KARDEŞİ OLDUĞUNU BİLİR.(SAYISIZ TEKRARI HAK EDİYOR)

SON DAKİKA