Mehmet Metiner

22 Eylül 2014, Pazartesi

İşte rehineler kurtarıldı...Eşek gibi anıracak mısın?

IŞİD'in elindeki rehineler kurtarıldı.
Hem de hiçbirinin kılına zarar gelmeden.
Bir tekinin burnu dahi kanamadan.
MİT'in çok başarılı bir operasyonuyla rehineler sağ salim kurtarıldılar.
Olayın ayrıntısının bir anlamı da yok gereği de.
Operasyonun çok güçlü ve etkin bir istihbarat gücü sayesinde gerçekleştirildiğini söylemek bile gereksiz.
Tabii hepsi bu değil.
Yeni Türkiye'nin bölgesindeki gücünü de gösteriyor bu operasyon.
Bölgesindeki aşiret reislerine varıncaya kadar herkes üzerindeki saygınlığının ve gücünün bir göstergesini de gösteriyor…
Adım adım rehineler izlendi…
Bölgesel aktörlerle her daim ilişki içinde olundu…
Ve sonunda düğmeye basıldı…
Ve rehinelerin hepsi başarılı bir operasyonla ülkelerine geri getirildiler.
Operasyon kelimesi her zaman askeri bir anlam içermez.
Etkili bir istihbarat ve diplomasi bazen askeri operasyonları gereksiz kılar.
MİT'in bu operasyonal gücü yeni Türkiye'nin gerçekliğini de gözler önüne seriyor.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ve çalışma arkadaşlarını yürekten kutluyorum.
Özgüveni olmayanlar varsın spekülasyonlarla uğraşıp dursunlar…
Türkiye'nin böyle bir operasyonal gücünün olabileceğine bir türlü inanmayanların doğrusu ulusalcılıkları da milliyetçilikleri de birer kuru retorikten ibaret…
Ulusalcı dediğin, milliyetçi dediğin önce kendi ülkesinin gücüne güvenmeli…
"Türkiye asla kendi başına bunu yapamaz!" diyenler yeni Türkiye gerçekliğinden ya bihaberler, ya da bu başarı öyküsünün AK Parti'nin lehine dönüşebileceğinden korktukları için spekülasyonlara sarılma gereği duyuyorlar…
Rehineler kurtuldu çok şükür..
Paralel yalanların arkası kesilmeyeceğe benziyor besbelli…
Gün yok ki bir yalan ortaya koymasınlar…
Ne demişlerdi seçim öncesi hatırlayalım…
"IŞİD rehineleri seçim öncesinde AK Parti'ye destek olsun diye bırakacak."
Ne oldu?
Rehineler kurtarıldığında sevinemediler.
Oysa rehinelerden biri dahi yaşamını yitirseydi zil takıp oynayacaklardı.
Niye mi?
AK Parti hükümetini köşeye sıkıştırma fırsatı yakaladıkları için…
AK Parti düşmanlığını artık Türkiye düşmanlığına vardıran ve bunun için dışarıdaki Türkiye düşmanlarıyla kol kola girmekten kaçınmayan bir paralel-ulusalcı-statükocu fırkayla karşı karşıya bulunuyoruz.
Paralelci bir köşe yazarı –adı lazım değil- rehinelerin AK Parti hükümeti tarafından kurtarılması halinde Taksim'de eşek gibi anıracağını söylüyordu.
Bas bas bağırıyordu sosyal medyada…
Ne oldu?
Kerameti kendisine paralel yapı tarafından sağlanan istihbaratlardan menkul bu yazarın öngörüsü doğru çıkmadı.
Peki şimdi sormazlar mı: Taksim meydanında ne zaman anıracaksın?
O mesajlar bana ait değildi mi diyeceksin?
Birileri benim adıma hesap açmış mı diyeceksin?
Valla paralelcilerde yalanın bini bir para…
Takiyye ise gırla…
Anırmasından hoşnut olmayız, ne de olsa ademoğludur…
Ama sözünün eri olduğunu da bir şekilde veya bir yöntemle göstermesi gerekiyor…
Arkasında durmayacağın sözler etmemeyi öğrenmeli artık bu paralelci yazarlar…
Eşek gibi anırma, ama adam gibi adam olmayı öğren artık…
Hakaret, küfür, tehdit ve şantaj silahıyla namertçe vuruşmaktan da vazgeç artık…
Ya çık sözünün arkasında dur mertçe, yani eşek gibi anır…
Ya da namertçe yöntemlerden vazgeç artık…
Biliyorum ikisini de yapmayacaksın…
Bunun adına ne denileceğine de artık başkaları karar versin diyorum…

Paralelci bir başka yazar da "MİT rehineleri kurtarırsa Hakan Fidan'ın elini öperim. Twitter'dan defolup giderim" demişti. Hakan Fidan biliyorum elini kirletmez ama bari sözünün eri olduğunu göster de görelim. El öpmenin dışındaki seçenek senin elinde. Görelim bakalım defolup gidecek misin?

Bir diğeri de rehinelerin Davutoğlu'nun genel başkanlığı için bırakılacağını yazmıştı. Yalan ve palavra… Kara propagandaya dayalı çirkin algı operatörleri bunlar…

SON DAKİKA