Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

05 Aralık 2016, Pazartesi

Yunan Bakan'a maymunlu cevap

Antisemitik söylemleriyle öne çıkan, yeni savaş uçaklarının alınmasını, Rodos ve Girit havaalanlarına Türkiye'ye karşı konuşlandırılmasını isteyen, Kıbrıs'ta terör eylemleri gerçekleştiren ''EOKA'' ile bağlantılı kuruluşlara ödüller veren ve "Ege Yunan denizidir" diyerek haddini iyice aşan Yunanistan Milli Savunma Bakanı Panos Kammenos, Erdoğan'a dil uzatmış. Kendisini şiddetle kınıyorum.

Hele hele, "Erdoğan, Lozan Antlaşması'nı feshetmek istiyorsa biz de Sevr Antlaşması'na geri döneriz" şeklindeki tiksinç ifadesi adeta şaka gibi.

Ayrıca Erdoğan'ın ''Sevr'i gösterip bizi Lozan'a razı ettiler, adaları biz Lozan'da verdik. Zafer bu mu?'' sözlerini "aptalca" diye nitelendirerek yani ''ayaktakımı politikacılığı'' yaparak Yunanistan'la tarihte hiç bu kadar yakın ve hatta dost olmadığımız bir dönemde aramızı bozmaya çalışması oldukça manidar. Zira kuş kuşluğunu, kış da kışlığını yapacak!

Neyse ki Dışişleri Bakanlığımız, Yunanistan Milli Savunma Bakanı'nı sağduyusuzlukla, kapasitesizlikle niteleyip; ''CB Erdoğan'a yönelik ifadelerini kendisine aynen iade ediyoruz" diyerek hak ettiği okkalı yanıtı yapıştırıvermiş. Helal olsun!

Kammenos' un söylemleri, devlet sorumluluğuna ve ciddiyetine hiç yakışmadığı gibi NATO müttefikimiz olan Yunanistan'ın Milli Savunma Bakanlığı'nı bu kadar çapsız, bu kadar yeteneksiz, bu kadar zavallı bir adamın yapması da çok üzücü.

Yunan Bakan resmen bükemediği bileği ısırmaya çalışmış. Gerçi biz sizin aşırı öfkelenen birini tanımlamak için "Öfkesinden Türk oldu" veya cahil birini betimlemek için "Seni Türk!" ya da ''En iyi Türk, ölü Türk'tür'' gibi ırkçı söylemlerinizi de iyi biliriz ya hadi neyse… Bayramlık ağzımızı açmayalım şimdi.

Kammenos, Yunanistan'ın Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altında 400 sene ezik bir eyalet olarak yaşadığını bilmiyor olamaz. Politikaya atılmadan önce ekonomi ve psikoloji bölümlerinden mezun olduğuna göre, Yunanistan'ın Osmanlı'nın himayesi altında geçirdiği 400 yıllık dönemi elbette sular seller gibi biliyordur.

Kendisine buradan "Bahtiyar maymun Moritz" in neden olduğu olayı hatırlatmak isteriz. Zira ''tarih tekerrürden ibarettir'' derler büyüklerimiz. Bir hayvancıkta kaseti başa sarmasın sonra!

1920 yılında Yunan Başbakanı Elefterios Venizelos Anadolu'yu işgal etmek için İngiltere Başbakanı Lloyd George ile gizlice anlaştığı bir sırada Yunan Kralı Aleksandros, sarayında beslemiş olduğu Moritz isimli bir maymun tarafından ısırılarak öldürüldü.

Kral'ın maymun tarafından suikasta uğrayarak yaşamını yitirmesi Başbakan Elefterios Venizelos'u başbakanlıktan etti tabii. Hatta bir daha iktidar yüzü de göremedi bu melun herif... Memleketimize karşı hain planlar peşinde koşan Yunan Başbakanına kader sillesini bir maymunun eliyle çakmıştı anlayacağınız.

Zira, eğer kral ölmeseydi Yunanistan İngiltere'nin askerî desteğiyle Anadolu'ya dönük toplu bir saldırı başlatacaktı. Belki de başımıza büyük işler açacaktı. Hatta İngiltere Başbakanı Lloyd George bile bu olayı "Tarihin akışını değiştiren bir hadise" olarak değerlendirmiştir.

Kâbe'yi ebabil kuşlarıyla koruyan Allah, bu memleketi de bahtiyar bir maymunun eliyle korumuş yani.

Hatta bu olayla ilgili Bediüzzaman aşağıdaki mersiyeyi yazmıştır.

Ey maymun-i meymûn! (uğurlu)

Kâfirleri mahzun, Yunan'ı da mecnun eyledin.

Öyle bir tokat vurdun ki, siyaset çarkını bozdun.

Lloyd George'u kudurttun, Venizelos'u geberttin.

Mizan-ı siyasette pek ağır oturdun

Ki, küfrün ordularını, zulmün leşkerlerini (askerlerini) bir hamlede havaya fırlattın.

Başlarındaki maskelerini düşürüp maskara ederek bütün dünyaya güldürdün.

Cennetle mübeşşer olan (müjdeli) hayvanların isrine (safına) gittin.

Cennette saîdsin; çünkü gazi, hem şehitsin.

Sadede dönecek olursak; yaptığı açıklamalarla akıl tutulmasına uğradığını açık eden Yunanistan Milli Savunma Bakanı'na biz de ''Türkiye'yi istemiyorsan Osmanlı'yı verelim'' diyoruz. Teklifimize karşı korkudan İtalyanlar gibi "Anneciğim, Türkler geliyor" tepkisini verirse de kendisini kınamayacağımıza söz veriyoruz.

Öte yandan bizim Yunan halkıyla hiç bir problemimiz yok. Dile kolay tam 400 yıl beraber yaşamışız. Ayrıca aramızda komşuluk hukuku var. Neredeyse yemek kültürümüz bile aynı.

Sonuçta onlar da ''kadayıfa kadaifi, baklavaya baklavas, dolmaya dolmaki, bifteğe bifteki ve cacığa caziki'' demiyorlar mı?

Son tahlilde Yunanistan'ın başındaki ekonomik kriz belası yetmiyormuş gibi bir de Türkiye ile başını belaya sokmaya çalışan ve olmayan bir yarayı kaşıyarak üretmeye yeltenen Kammenos'u, Çipras'a havale ediyoruz. Az bir şey ülkesini seviyor ve az bir şey ülke yönetmekten anlıyorsa, zaten sıkıntıda olan ülkesini bir de böyle basiretsiz bir adamın söylemleri üzerine riske atmaz.

SON DAKİKA