Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

03 Ağustos 2017, Perşembe

Başı örtülü general olur mu?

AK Parti öncesi başörtülü kadın dev holdinglerin ancak temizlik işlerinde çalışabilirdi! Şimdi yönetim kurullarında yönetici olarak çalışabiliyor...

Eskiden CHP'li erkekler başı örtülü kadına ancak anası ya da ninesi olarak katlanabilirdi. Onlara da "kara cahil" muamelesi yapar, "anamız işte ne yapalım" gözüyle bakardı.

CHP'li hanımlar da başörtülü kadına saldırıp başörtüsünü yırtardı. Özellikle memur hanımları bunu yapmaktan ayrı bir haz alırdı.

CHP'li medya da başı örtülü kadını ucuz bir malzeme olarak görür, "köylü hanımağa şöyle zengin oldu, böyle parayı buldu" gibisinden, laf olsun torba dolsun kabilinden haberlere imza atardı.

Adından başka halkla hiçbir bağı bulunmayan CHP, başı örtülü kadınların kamu kuruluşlarında çalışmalarından çok rahatsız. Hele hele polis olarak, subay olarak çalışabilmelerinden ölesiye nefret ediyor...

Haliyle Merve Kavakçı'nın Malezya'ya büyükelçi olarak atanmasına da gıcık oluyor. Ama elinden bir şey gelmiyor...

Başı örtülü kadınlar halkı temsil ediyor!

Sevseniz de sevmeseniz de halk budur.

Bu durumu kabullenmekten ve halka saygı duymaktan başka çıkar yol yoktur!

CHP şu noktaya bir gelebilse memleket rahatlayacak...

Başörtülü generalleri görmek istiyoruz!

Ne yazık ki, askeriyede öteden beri muhafazakârlığa karşı bir duruş var.

Artık bu karşı duruşun değişmesi, askeriye içerisinde de demokratik bir atmosferin oluşması gerekiyor.

Yıl olmuş 2017, hâlâ ordu evine başörtüsü ile giremeyen subay eşleri var.

Yıl olmuş 2017 hâlâ daha hanımlar arası kokteyllere sırf muhafazakâr olduğu, başörtülü olduğu için katılamayan ya da katıldığında "hanımefendi" olan general eşi gelmeden evvel "salonun görüntüsünü bozduğu" iddiasıyla çıkarılan subay eşleri var.

Başörtülü muhafazakâr memurlarımızın sergilediği dik duruş sayesinde resmi kurumlarda başörtüsü takmak normalleşti, yeni düzenlemelerle yasallaştı.

TSK'da generallerin eşleri başörtülü olamazmış gibi yanlış olarak uygulanan teamülü düzeltme görevi yeni paşalarımıza ve tesettürlü olan hanımefendilerine düşüyor...

Zaman, TSK'daki laik kesimin muhafazakâr kesime karşı yürüttüğü alaycı ve aşağılayıcı psikolojik mahalle baskısına müspet tarzda direnme zamanıdır.

Zaman sıkılıp çekinmeden mescide gidip bir paşanın resmi kıyafetiyle namazını eda edebilme zamanıdır…

Zaman, tesettürlü general eşlerinin "Ben de tesettürümle varım ve benim tesettürlü olmam eşimin generallik vazifesini yapmasına engel değil" demesinin zamanıdır…

Zaman artık inandığı gibi yaşamanın TSK'da da hiçbir yerde de gizlenmeye gerek kalmadığı zamandır…

Zaman Reis'in bütün dünyaya karşı yaptığı gibi mertçe meydana çıkıp "ben buyum" diyebilme zamanıdır...

Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve bakanlarımız bu dirayeti gösterdiler.Tam da olması gerektiği gibi iftiharla, çekinmeden hanımlarını başörtülü olarak tüm dünyaya gösterdiler.

Bu milletin muhafazakâr bir millet olduğunu aleme ilan ettiler.

Muhafazakâr paşalarımızdan da beklenen bu dik duruşu sergilemeleri, muhafazakar kimliklerini çalışma arkadaşlarının mahalle baskısına rağmen rahatlıkla ve iftiharla hayatlarına yansıtmaları ve "Bir muvazzaf paşanın hanımı başörtülü olabilir" geleneğini başlatmalarıdır.

Hatta bunun da ötesinde YAŞ kararlarıyla başı örtülü subaylar generalliğe yükseltilmeli ve paşa yapılmalıdır...

SON DAKİKA