MERYEM GAYBERİ

MERYEM GAYBERİ

10 Şubat 2015, Salı

Türkiye kongresi

Pazar günü Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu'nda AK Parti İstanbul 5. İl Kongresi vardı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Başbakan olduğu ilk günlerde Şanlıurfa İl Kongresi'ne katılmıştım. Bu ikinci oldu.

İstanbul gerçekten de Türkiye'nin özeti. Türkiye'nin her ilinden ve ilçesinden insanların katıldığı bir Türkiye Kongresi gibi oldu toplantı. Daha saatler öncesinden salondaki coşku görülmeye değerdi. Çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek yediden yetmişe İstanbul'un tüm renkleri ve kesimleri Sinan Erdem'deydi.

Daha kongreden bir saat önce, E-5 üzerinde trafiğin tıkanmasından dolayı otobüslerinden inen partililer salona akın akın yürümeye başlamıştı. Elinde AK Parti bayrağı dalgalandıran yaşlı bir teyzenin kaldırım kenarındaki bariyerlerden atlarken duyduğu heyecan gözlerinden okunuyordu.

***
Sanki 13 yıldır iktidarda olan değil de daha dün kurulmuş ve iktidara gelmek için çalışan heyecan dolu bir partinin kongresindeydim. Salonu hıncahınç dolduran AK Partililer, saatlerce çalan marşlara eşlik edip sloganlar attı. Düğün gibi festival gibi bir il kongresi. Zaten ekipler, Türkiye'nin birçok yöresinden folklor oyunları sergiledi.

Kavgasız, gürültüsüz, büyük bir uyum içinde gerçekleşen kongrede, salondaki herkes Türkiye'nin geleceğini omuzluyormuş gibi partilerine, liderlerine ve ülkelerine sahip çıkıyordu.

Kongre'de 8 yıldır İstanbul İl Başkanlığı görevini yürüten Aziz Babuşçu görevi Selim Temurci'ye devretti. Halef ve selefin ellerini havaya kaldıran Başbakan Davutoğlu birlik ve beraberlik mesajı verdi.

"Her haliyle AK Parti İstanbul'dur, İstanbul AK Parti'dir" diyen Davutoğlu, İstanbul'un tarihin akışına mührünü vurduğu gibi AK Parti'nin de tarihin akışına mührünü vurduğunu, Somali'den Bosna'ya kadar AK Parti bayrağının al bayrağımızla birlikte dalgalandığını söyledi. Davutoğlu, "AK Parti, tarihi yürüyüş içinde insanlık ve medeniyet tarihimizi de içinde barındırır" diyerek İstanbul'un sadece Türkiye değil tüm İslam dünyası için ifade ettiği anlamı vurguladı.

***
Akademisyen, gazeteci, işçi, beyaz yakalı her kesimden insan, büyüyen Yeni Türkiye'yi temsil eden AK Parti çatısı altında buluşmuştu. Özellikle yıllarca "Varoş" diye aşağılanan yoksul kesimlerin, gariplerin, alt gelir grubundan insanların kendilerini AK Parti'yle özdeşleştirdiğini gördüm.

Salonda en dinamik, en çok sesi çıkan insanlar da bunlardı. AK Parti'nin Sosyal demokrasiyi sadece slogan olarak kullanan partiler gibi değil gerçekten uygulayan bir parti olduğunu bir kez daha anladım.
***
AK Parti ötekileştirilen, horlanan yoksul kesimlere sahip çıkarak onlarla çok iyi bir iletişim kurmuş.

Millet de AK Parti'ye sahip çıkarak geçmişin karanlığına geri dönmemek için sıkı sıkıya AK Parti'ye sahip çıkıyor.
Haziran seçimlerinde bunun sandığa yansıdığını hep birlikte göreceğiz…

SON DAKİKA