Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

07 Temmuz 2014, Pazartesi

Zulüm varken tarafsız olmak hiç de adil değil

Ortadoğu'da tarafsız olmak ne demektir? Mesela Amerika "ben tarafsızım" diyor ama her meselede başından sonuna kadar taraf tutuyor. Filistin-İsrail örneğinde yaptığı gibi.

Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye'nin Ortadoğu'da tarafsız olması gerektiğini vurguluyor. Filistin-İsrail meselesinde Türkiye tarafsız olmalı, susmalı. Suriye'deki katliamlarda Türkiye Esad'ı ya da muhalifleri desteklememeli, susmalı. Mısır'da darbeye darbe dememeli, tarafsızlık adına katliamlara ses çıkarmayıp, susmalı.

Türkiye bu kavgaların hepsinde taraftı. Ezilenin, zulme uğrayanın yanında durdu. İsrail, Filistin'i ezerken; Esad çocukları katlederken, Mısır'da asker darbe yaparken nasıl tarafsız olunabilirdi ki?

Eskiden öyleydi Türkiye, Körfez Savaşından, Filistin intifadalarına kadar bizi ilgilendiren konularda susardık. Hiçbir yabancı yayın organı, bizim Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın, Dışişleri Bakanımızın Ortadoğu ile ilgili açıklamalarını merak etmezdi.

Erdoğan ile birlikte Ortadoğu politikası değişti. İhsanoğlu'nun kastettiği tarafsızlık yok, zulme uğrayandan yana tavır koyan bir politika güdüyoruz. Aslında bu, çok yönlü dış politikamızın sadece bir parçası.

Onunla birlikte ülke menfaatleri ön planda. Her yangın yerinde pozisyon alırken önce alevlerin kendi üzerimize sıçramayacağı şekilde taraf oluyoruz. Sonra yananlara el uzatıyoruz. Tüm bunları yaparken çevredeki tüm dengeleri tek tek gözetiyoruz.

İşte bu yüzden bugün dünyanın en önemli televizyon kanalları, Başbakan Erdoğan'ın Filistin hakkında ne diyeceğini, Mısır ile ilgili ne konuşacağını, Suriye'de Esat'a ne söyleyeceğini merak ediyor. Erdoğan'ın açıklamaları gündem oluyor.

Bunu anlamayan ya da anlamak istemeyen bir kesim var. Onlara göre Erdoğan'ın bu tarz dış politikası ülkeye zarar veriyor.

Oysa Kuzeyimizde Ukrayna, güneyimizde Suriye ve Irak, daha aşağımızda Filistin yanıyor, Libya alevler içinde, Lübnan her an intihar saldırılarına gebe. Böyle bir coğrafyada yaşayıp, etrafta bu kadar çatışma varken ayakta durabilmek, politika üretebilmek, krizlere çözüm sunabilmek, bu coğrafyada ticaret yapabilmek ve hatta her şeye inat enerji köprüsü olabilmek kim ne derse desin önemli bir dış politika başarısıdır.

Yoksa o kesime kalsa onlar hala "hani sıfır sorun" diyorlar. Akılları sıra Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile dalga geçiyorlar.

Suriye'de iç savaş çıkmış, Irak'ta iç savaş çıkmış, sınırımız boydan boya yanarken bu yangınları kim çıkardıysa onlar sorumludur. Türkiye ortam sakinken de yangın yerine dönmüşken de politikasını belirlemiş bir ülkedir.

Taraf tutuyorsa, ezilenin yanında olduğundandır. Susan değildir, zulme karşı gıkını çıkarmadan oturanlardan olmamıştır. Üstelik bir yerde bir katil, bir cani, bir zalim varken karşısında da bir masum, bir mazlum, bir kurban varken tarafsız olmak hiç de adil değildir.

SON DAKİKA