Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

06 Ekim 2014, Pazartesi

ABD'nin Suriye çelişkisi

IŞİD'a karşı koalisyon operasyonu ve IŞİD'la savaşacak muhaliflere destek. Amerika'nın stratejisi bu iki temel üzerine kurulu ama iki maddenin içeriği birbiriyle çelişiyor.

Koalisyon Suriye ve Irak'taki IŞİD hedeflerine bombardıman düzenliyor. IŞİD, bombardımanla bitirilemez ama hava harekatının başarı olduğunu ve bölgenin terör unsurlarından temizlendiğini farz edelim. O zaman başladığımız yere geri döneceğiz yani Esat rejiminin saldırılarına.

Suriyeli ılımlı muhaliflere destek verilmesi konusuna gelelim. Mesela onlardan biri Hazım Hareketi. 5 binden fazla savaşçıları var liderleri Hamza el Şamali. Özgür Suriye Ordusu çatısındaki bu grup şu an Amerika'nın planında sözü edilen desteğin alıcılarından biri.

Şamali'nin liderliğindeki Suriyeli muhalifler ve onlar gibi ABD'nin sınavından geçip, desteği hak eden diğer gruplar, IŞİD'la savaşacak. Amerika bu gruplardaki savaşçılara aylık 150 Dolar da maaş veriyor. Aldıkları silah, para ve eğitimin hedefi plana göre sadece IŞİD'dan ibaret.

Gelelim çelişkilere. Suriyeli muhaliflerin önceliği her zaman Esat rejimiydi. Bu savaşa rejimi devirmek için girdiler. Sonra karşılarına IŞİD çıktı. Amerika'dan bugüne kadar almadıkları desteği IŞİD'ın ortaya çıkmasından sonra elde ettiler.

Suriyeli muhalifler işin içine El Kaide uzantılı Nusra cephesinin de girmesiyle birbirinden uzak hale geldiler. İçlerindeki ılımlı gruplar sadece IŞİD'la savaşmak karşılığı aldıkları ABD desteğiyle gerçek amaçlarından yani rejimi devirme mücadelesinden geri kalacaklar.

Oysa onlar para ve silah desteğinin IŞİD'a karşı mücadeleden ibaret olmasına karşılar, rejimle yaptıkları savaş için de 3,5 yıldır destek bekliyorlar.

Amerikan bombardımanın tek başına Suriye'deki IŞİD'ı yok etmesi uzak ihtimal. Burada ılımlı muhaliflerin karada IŞİD'la çarpışması daha etkili bir faktör olacak.

Peki ya sonrası? Muhalifler, IŞİD'ı yıpratır ya da yok etmeyi başarırlarsa ne olacak? İşte Amerika'nın planında yer almayan detay burası.

Çok açık Esat rejimi verdiği molanın ardından katliamlara devam edecek. IŞİD'la savaşan muhalifler, IŞİD sonrası yine Esat'ın hedefi olacaklar.

Suriyeli muhalifler bu durumdan çok büyük endişe duyuyor. Hatta muhalif komutanlardan Hamza el Şamali, "eğer Esat'a karşı mücadelemizde destek alamazsak, Özgür Suriye Ordusu içerisindeki diğer fraksiyonlar IŞİD'a kayabilir" uyarısı yapıyor.

Yani Suriyeli komutan şu an için bütün muhalif grupların IŞİD'ın karşısında olduğunu vurguluyor ama Amerikan bombardımanı sadece IŞİD'ı hedef alır ve rejime dokunmazsa o zaman "işler rayından çıkabilir" diyor.

İşte burada büyük bir çelişki var. Amerika Suriyeli muhaliflere yardım ediyor ve bu yardımı sadece IŞİD'a karşı sınırlı tutuyor. Plan böyle işlemeye devam ederse hem Esat rejiminin yeni katliamlarının hem de IŞİD'ın yeni üyeler kazanmasının önü açılıyor.

Planın kadük kalmaması için Ankara'nın çok net bir tavsiyesi var. 3,5 yıldır devam eden Suriye'deki iç savaş sürecinde başından beri öne sürülen bir tavsiye, uçuşa yasak bölge.

Türkiye, uçuşa yasak bölge veya tampon bölge kurulmasını hem ülke hem de Suriyeli sivillerin menfaati adına istiyor.

Amerika IŞİD'ı bombalıyor, IŞİD'la savaşan muhaliflere destek veriyor, plan gayet güzel ama sonraki adımlar meçhul. Eğer tampon bölge oluşturulursa IŞİD planının tüm ayakları yere basmış olacak.

Bu durumda IŞİD sonrası Esat rejiminin de önü kesilecek. Yoksa Amerika ve muhaliflerin IŞİD'dan geri aldıkları yerler, tampon bölge kurulmaması halinde yeniden Esat'ın eline geçecek.

Kısır döngü devam edecek. İşte bunun önünü almak için mevcut mücadelede tampon bölge şart. Amerika bir hafta içerisinde iki kez "tampon bölge kurulmayacak" açıklaması yaptı. Türkiye'nin bu konudaki ısrarlı talebine önce Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey ardından da Savunma Bakanı

Chuck Hagel'den "hayır" yanıtı geldi.
Manzara bu kadar açıkken ABD'nin tampon bölge kurdurmaması pek de iyi niyetli durmuyor.

SON DAKİKA