Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

01 Aralık 2014, Pazartesi

Arap Baharının son izini de sildiler

Arap Baharı başlayalı 4 yıl oldu. Her şey 2010 Aralık ayında Tunus'ta bir seyyar satıcının işsizlik nedeniyle kendisini ateşe vermesiyle başlamıştı.
Tunus, Mısır, Libya, Yemen ve Suriye. İlk durak Tunus'tu. Diktatör Zeynel Bin Abidin Ali kısa sürede devrildi. İhvan ekolünden gelen Nahda demokrasiye geçiş sürecinde hep temkinli davrandı.

Amaç şimşekleri üzerlerine çekmemekti. Siyaset sahnesine girip, devrik rejimin vesayetçilerini hortlamamaktı.

Önce anayasa ardından genel seçim son olarak da Cumhurbaşkanlığı için sandığa gidildi. Nahda bilerek kendisini arka plana attı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday çıkartılmadı, Merzuki desteklendi. Tabi bu süreçte Tunus'ta eski rejimin kalıntıları hep diri kaldı. Neticede İhvan'la ilgisi olmayan ama ülkenin demokratikleşme sürecinin mimarlarından olan Merzuki, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu 5 puan farkla geride kapattı.

Zeynel bin Abidin Ali'yi deviren Tunuslular, yeni Cumhurbaşkanı olarak 87 yaşındaki Sibsi'yi kendilerine layık gördüler. Seçim ikinci tura kaldı ama her devrin adamı Sibsi, seçimin ilk turunda galip geldi.

Tunus'ta devrim olurken Mısırlılar Tahrir'deydi. Bir süre sonra onlar da Mübarek'i devirdi. Önce askeri yönetim sonra sivil iktidar geldi. İhvan Mısırlıların önceliğiydi. Ancak Mursi iktidarı 1 yıl ayakta kalabildi.

3 Temmuz darbesi malum, Sisi darbesini katliamlarla süsledi. Sonra seçim yaptı, Cumhurbaşkanı oldu.

Mısırlılar için değişen bir şey olmamıştı, Hüsnü Mübarek'in yerine eli daha da kanlı bir başka asker başa gelmişti.

O sırada Mübarek de yargılanıyordu. Cumartesi günü son duruşması yapıldı. Devrim sırasında Tahrir'de kalabalığın üzerine rejimin arabalarını sürüp katliam yapan Hüsnü Mübarek, Cunta yönetiminin mahkemesi tarafından aklandı, beraat etti.

Kısacası Tunus ve Mısır'da her şey 4 yıl öncesine döndü. Arap Baharının son izi olan kafesteki Hüsnü Mübarek de özgürlüğüne kavuşunca bahardan eser kalmadı.

Aslında Tunus ve Mısır, Arap Baharının emsallerine göre iyi örnekleri olarak karşımızda duruyor, her şeye rağmen.

Mesela Libya, devrim oldu, Kaddafi gitti ama süreç, tamamlanamadı, Libya hala karışık.

Mesela Yemen, istenmeyen adam Ali Abdullah Salih gitti ama ayaklanmalar, çatışmalar hala devam ediyor.

Mesela Suriye, orada devrim hiç olmadı bile, devrime sıra gelmeden, Suriye kan gölüne döndü, terör yuvası haline geldi.

Kısacası Arap Baharı sürecinin sancılı geçeceği ilk başladığında yani 4 yıl önce biliniyordu ama sonunun bu kadar da kötü olacağı hiç hesaplanmamıştı.

SON DAKİKA