Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

05 Ocak 2015, Pazartesi

Filistin'de fiyat etiketi, Avrupa'da PEGİDA, Irak'ta IŞİD

İsveç'te bir hafta içerisinde 3 cami kundaklandı, Almanya'da bu sayı çok daha fazla. Avustralya'da da benzer cami saldırıları var Avrupa'nın diğer şehirlerinde de.

Avrupa'da İslam karşıtı ciddi bir hareket baş gösterdi. Aslında 11 Eylül sonrası Batı'nın Müslümana yaklaşımı değişmişti, bu süreçte tansiyon hep inişli çıkışlı seyrediyordu.

Son birkaç aydır yeniden yükseldi. Özellikle 2014'ün ikinci yarısından itibaren IŞİD eylemleri ve IŞİD'in Batı medyasındaki propagandası bugün gelinen noktanın en önemli nedeni.

Dün sebep El Kaide'ydi bugün IŞİD. Fark etmez, kontrol mekanizmasını elinde tutanlar, yarın bir başka gerekçeyle yeniden tansiyonu yükseltip, sonra düşürebilirler.

Çünkü biz özellikle Haziran'dan itibaren IŞİD'la yüzleşince bunun Batı'da İslam'a karşı bir yansımasının olacağından hiç şüphe etmiyorduk.
Camiler yakılıyor, insanlar sokaklara çıkıp İslam karşıtı gösteriler düzenliyor, Müslümanlara nefret dolu gözlerle bakılıyor.

IŞİD'i bahane edip yapılacak en kolay iş, en yakındaki camiye saldırı düzenlemek. Cami saldırılarının sayısı giderek artıyor. Ama ortada alınan hiçbir önlem yok.

Özellikle Avrupa'daki Müslümanların ibadet saatlerinde yüzleri maskeli ırkçılar gelip ellerindeki Molotof kokteyllerini ibadethaneye atıyor sonra cami alevler içerisinde kalıyor.

İsveç'teki saldırı sırasında içerde namaz kılanlar vardı. Yaralananlar oldu.

Cami yakmak aslında Avrupalı ırkçılara özel bir saldırı yöntemi değil. Gidin Filistin'e neredeyse her hafta bir cami ateşe veriliyor.

2005'te İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Gazze'deki Yahudileri dışarı çıkarmış onları Batı Şeria'daki işgal edilen topraklarda inşa edilen konutlara yerleştirmişti. Şaron'un amacı Yahudileri çıkarıp Gazze'yi izole etmek sonra da saldırmaktı çünkü içerde Yahudi varken savaş uçaklarıyla orayı gönül rahatlığıyla bombalayamıyordu.

Zorla çıkarılan Yahudiler Batı Şeria'ya gidince orada bir örgüt kurdular. Adına da Fiyat Etiketi dediler. Filistin topraklarının tamamen kendilerine ait olduğunu düşünen bu zihniyet "eğer Filistinliler burada yaşıyorlarsa bunun bedelini ödemeliler" diye Filistinlilerin evlerine, araçlarına, tarlalarına ve camilere saldırdılar.

Her yaktıkları caminin duvarına "burada yaşıyorsanız, bunun bir bedelini var" anlamında fiyat etiketi işareti çizdiler.

Filistin'de bu tür cami saldırıları hala devam ediyor. İsrail yönetimi o örgütün kimler olduğunu çok iyi biliyor, iç istihbaratın ırkçı gruplarla ilgili atılan her adımdan haberi var ama kıllarını kıpırdatmıyorlar, camilerin yakılmasına seyirci kalıyorlar.

Filistin'de sadece ırkçı Yahudiler değil İsrail askerleri de bizzat camileri hedef aldı. Hatırlayın Temmuz ayındaki Gazze saldırıları Ramazan'a denk gelmişti ve tam teravih vakitlerinde Gazze'deki camiler bombalanıyordu.

Evet camiler yakılıyor, Filistin'de ırkçı Yahudi gruplar ya da İsrail askerleri, Avrupa'da ise ırkçı Hristiyan gruplar aynı eylemleri yapıyor.

Peki Batı'nın cami yakmasının gerekçesi ne, IŞİD. IŞİD ne yapıyor? Onlar da Suriye'de Irak'ta camileri hedef almıyor mu?

Suriye'de son 3 Cuma namazında camiler bombalandı. IŞİD, Irak'ta türbeleri yerle bir etti. IŞİD'in minareli, kubbeli dini mekanları bombayla ya da buldozerle yıktığı o görüntüler tüm dünya medyasında yayınlandı.

Daha evvel Irak'ta El Kaideciler, Şiiler, birbirlerinin camilerine saldırmadı mı?

Dün Irak'ta mezhep çatışmalarıyla başlayan cami saldırıları, bir sonraki adımda terör faaliyetlerine dönüştü. Fotoğraf büyüyünce Avrupa'da da camiler yakılmaya başladı.

SON DAKİKA