Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

26 Ocak 2015, Pazartesi

"Teröre destek" yalanı artık tutmuyor

17 Aralık'tan yaklaşık 1.5 ay önceydi. CNN International ile Washington Post, görsel ve yazılı iki rapor yayınladı, başlık "Türkiye, El Kaide'yi destekliyor" şeklindeydi.

İçi ipe sapa gelmez iddialarla doluydu. O gün "teröre destek" palavrasıyla resmen başlatılan linç süreci Paris saldırılarına kadar sürdü hala da devam ediyor. Yalanlardan oluşan bu linç kampanyasına bir de şu pencereden bakmak lazım.

Yalan 1: "Yasin El Kadı, Erdoğan'ın dostu, El Kaide finansörü".
Halbuki bu yalanı ortaya atmalarından bir yıl önce Yasin El Kadı hakkındaki tüm suçlamalar düşmüş, BM tarafından kara listeden çıkarılmış.

Yalan 2: "Türkiye, El Kaide militanlarını Suriye'ye sokuyor".
Bunu bir kere Türkiye yapmadı, Amerikalılar yaptı, 2012 ve 2013'de Ürdün'den on binin üzerinde silahlı adam yetiştirip, Suriye'ye gönderdiler, sonra o silahlı adamlar, muhaliflerin safında bir süre savaşıp, El Kaide bağlantılı Nusra cephesine oradan da IŞİD'in kucağına düştüler.

Yalan 3: "Türkiye, teröristlere silah gönderiyor".
İşte bu yalanla 17 Aralık sonrası darbe yapmaya kalktılar. Geçtiğimiz Ocak ayındaki MİT tırlarına yönelik operasyonlarda algı Türkiye'nin teröristlere silah gönderdiği iddiası üzerine kurulmuştu. Zaten 17-25 Aralık darbe girişimi resmen anlaşılınca, MİT tırlarına yönelik meselenin iç yüzü de ortaya çıkmış oldu.

Yalan 4: "Türkiye teröristlerin geçişine izin veriyor".
Bu yalanı en çok 2 hafta önceki Paris saldırıları sürecinde dillendirdiler. Şüphelilerden birinin Türkiye'den Suriye'ye geçmesini de delil olarak kullandılar. Ama aynı şüphelinin Türkiye'den önce elini kolunu sallaya sallaya İspanya'ya giriş-çıkış yaptığını görmezden geldiler.

Yalan 5: "Türkiye teröristler konusunda istihbarat paylaşmıyor".
Bu yalan da Paris saldırıları sürecinde ortaya atıldı. Oysa Türkiye, Eylül ayında 3 Fransız terör şüphelisini yakalayıp, Marsilya uçağına koyup, göndermiş ama Fransız polisi Marsilya yerine Paris havalimanında bekleyerek, o zanlıların elini kolunu sallaya sallaya Fransa'ya girmelerine seyirci kalmıştı. Böylesine büyük bir istihbarat skandalını yapan Fransızlar mağdur ilan edilirken, tüm Avrupa'ya en ufak şüphe durumunda bile istihbarat paylaşımında bulunan Türkiye nasıl olur da suçlanabiliyor.

Yalan 6: "Türkiye, terörü destekliyor, ispatı Hamas ve İhvan".
El Kaide üzerindeki yalanlar tutmayınca bu kez kurulduğundan beri silahla işleri olmamış, sadece kalemle mücadele eden Müslüman Kardeşler oluşumuyla terörist unsurları bir tuttular. Aynı şekilde amacı İsrail işgaline direniş olan Hamas'ı da El Kaide torbasına koyup, Türkiye'nin arası Hamas ve İhvan ile iyi olduğundan Türkiye'yi suçlamaya kalktılar. Oysa Mısır'daki darbe sonrası gördük, binlerce İhvan üyesi katledildi, İhvan'dan tek bir tabanca bile çıkmadı. Hamas'ın ise bir terör örgütü olmadığını, siyasi bir parti olduğunu ve İsrail işgaline mücadele konusunda silahlı bir kanadının bulunduğu artık herkesin idrak etmesi lazım.

Yalan 7: "Türkiye, DAEŞ'i destekliyor".
DAEŞ ortaya çıkınca hemen bu yalan da ortaya atıldı. Oysa adamların Musul'a girer girmez ilk yaptıkları iş Türk diplomatlara yönelik baskın oldu.

SON DAKİKA