Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

30 Mayıs 2016, Pazartesi

PARİS, GEZİ'Yİ KATLADI AMA AKILLARI HALA TAKSİM'DE

Gezi olaylarının üzerinden 3 yıl geçti. Mayıs 2013, Türkiye'de bir darbe girişimi zincirinin ilk halkasının tarihiydi. Süreç 17 Aralık'la devam etmişti.

Batı'nın Gezi darbe girişimindeki rolü hala hafızalarda. CNN, BBC, France 24 gibi uluslararası haber kanalları, Türkiye'de Taksim'e odaklanmışken aynı günlerde Mısır'da darbe oluyor, katliamlar yapılıyor ama hiçbirinden ses çıkmıyordu.

Bugün Fransa, Gezi'den beter günler yaşıyor. 2 ayı aşkın süredir devam eden gösteriler, çatışmalar, şiddet olayları, grev, rafineri eylemleri, benzin sıkıntısı ve kıtlık. Böyle bir dönemden geçiyor Fransa.

Polis şiddeti var, yaralanma var, dayak var, Cumhurbaşkanının resti var, Başbakanın tehdidi var.
Ama bir bakıyoruz Fransız kanallarına hala gündemlerinde Türkiye'deki Gezi olayları var.

2013'te Gezi'yi dünya gündemine taşıyan bu kanalların başında gelen France 24'ten bahsediyorum. Mayıs'ın 29'unda yarım saatlik özel bir program hazırlamışlar, televizyonda yayınladılar sonra internet sitelerinde manşetten vermeye devam ettiler.

"Türkiye'de Gezi hareketinden geriye neler kaldı" konu başlığında bir program hazırlamışlar. Gezi'nin yıldönümünü anıyor, 3 yıl önce neler yaşandı, şu an neler oluyor diye bir yayın yapmışlar.

Gezi'den sonra gelinen noktada Türkiye'nin giderek otoriter hale geldiğini, İslamlaştığını falan anlatıyorlar. Yeni anayasanın şeriat içereceğini iddia ediyorlar.

Gerçekten trajikomik bir durum.
Kendi ülkesinde neler oluyor, buna Fransız kalmış ama aklı hala Türkiye'de 3 yıl önce olup biten, bugün en kral Gezicinin bile aklından çıkmış olan bir darbe girişiminde.

Adamın kendi ülkesinde yaşananlar, Gezi diye tutturduğu darbe girişimini katlamış durumda.
Türkiye'de 3 yıl önce ne yapmaya çalıştılarsa beş beteri bugün Fransa'nın başında.
Ama kendi memleketinde olup biteni değil de 3 yıl önce Türkiye'de yaşananları anıyor, bugünün Türkiye'sinden geziciler adına şikayet ediyor.

Hakikaten Batı medyası bir algı operasyonu makinası.
Biz burada onların neler yazıp, çizdiğini görünce ne amaçladıklarını, gerçek yüzlerini, vs anlıyoruz. Kısacası numaralarını yemiyoruz.
Ama sokaktaki ortalama bir İngiliz vatandaşı, bir Alman, bir Fransız öyle değil.
Sonsuz güvendiği medyasının algı yönetimi yapan haberleri, onlar için gerçeğin ta kendisi.

Önce DAEŞ'ten bahsediyor sonra İstanbul'dan bir cami fotoğrafı basıyor, bir başörtülü görüntüsü veriyor, ardından da diyor ki "Türkiye, islami terörü destekliyor".

Parçaları, fotoğrafları yan yana koyan art niyetli olsun olmasın, herhangi bir Avrupa ülkesinin halkı ya da Amerikalı, buna inanıyor. Adamın kafasında bir manzara oluşmuş ve karşısında bunu reddeden bir olgu yok, yani inanmaktan başka seçeneği kalmıyor.

İşte Batı medyası, yıllardır Türkiye'ye bu tezgah üzerinden operasyon gerçekleştiriyor. Biz o tezgahları bozdukça yenisini kuruyorlar, dün gezi, bugün terör, algı operasyonundan hiç vazgeçmiyorlar.

SON DAKİKA