Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

06 Mart 2017, Pazartesi

Hayır dedirten Almanya

Almanya derin devlet eliyle hayır propagandası yürütüyor.
Almanya'nın Türkiye'nin anayasa değişikliğine karşı çıkmasının nasıl bir anlamı olabilir?
Sen Almanya'sın ben Türkiye'yim.
Bana 35 yıl önce gladyo eliyle bir darbe anayasası dayatılmış, ben onu değiştirmek istiyorum.
Anayasa değişmezse sen buradan ne kazanç elde edeceksin, değişirse neler kaybedeceksin?

Bakın PKK hayır diyor, FETÖ hayır diyor.
Türk halkına bu gerçekler gösterildiğinde birileri çıkıp, "hayır diyenleri terörist ilan ediyorlar" diye ortalığı karıştırıyor.

Her hayır diyen terörist olamaz elbette ama şöyle bir gerçek var, ne kadar terörist varsa hepsi anayasa değişikliğine karşı çıkıyor.
Üstelik bu terör örgütlerinin hamisi Almanya da hayır diyor.
Bu durum iyice kafa karıştırıcı değil mi?

Mevcut ortamda Türkiye düşmanı, karşıtı ne kadar oluşum, kurum, örgüt, ülke varsa hepsi aynı dili kullanıyor, hepsi hayır diyor.

Almanya olmayan oyunu açık açık söylüyor, Merkel geçen ay Ankara'ya geldiğinde anayasa değişikliğiyle ilgili tavrını gösterdi. CHP'liler ile HDP'liler de hemen koşa koşa Merkel'in yanına gitti.

Almanya bugün Türk bakanlara konuşma yasağı getiren bir ülke. Türkiye Cumhuriyetinin Adalet Bakanı, Ekonomi Bakanı Almanya'da konuşturulmuyor, yasaklanıyor.

Hukuk devleti Almanya, demokrasi ülkesi Almanya, Türk bakanlara sansür uyguluyor. Neden çünkü mesele referandumla ilgili.

Başbakan Binali Yıldırım'ın Almanya'daki mitingini engelleyemedikleri için bin pişmanlık duyuyorlar. Başbakan'dan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan da gelir diye "yasak kararlarına" başladılar. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Ekonomi Bakan Nihat Zeybekçi'yi konuşturmadılar.

PKK'lılara tahsis ettikleri salonları Türk bakanlara kapattılar.
PKK'lılar Almanya'da her gün terör propagandasının yanı sıra "hayır" propagandası yapıyor.
Ne kadar ilginç değil mi?

Türk bakanlar konuşturulmuyor ama CHP'li Deniz Baykal'a ki, Sayın Baykal kendi kararıyla vazgeçmiş olsa da, "hayır" propagandası için her türlü olanak sağlanıyor.

AB'nin geneli de böyle. Hollanda'da da PKK'lılar sokaklarda, bakanlarımız yasaklı.
Fransa'da, Avusturya'da PKK'lılar sokaklarda, bakanlarımıza sansür var.

PKK ile muhalefet partileri hayır ortak paydasında buluşturan biz değiliz, Almanya yapıyor bunu.
PKK ile muhalefet partileri hayır ortak paydasında buluşuyorsa, Türkiye düşmanı ülkeler de buna olanak sağlıyorsa, "hayır diyenleri terörist ilan ediyorlar" diye bas bas bağırmak yerine bir oturup, düşünmekte ciddi fayda var.

Zira 16 Nisan içerisinde çok değerli unsurları barındıran bir tarih.
Öyle Almanların, Hollandalıların, PKK'lıların baskısıyla, kara propagandasıyla alaşağı edilecek bir şey değil.

Sınırlarımız içerisinde casusluk yapan, casusları yakalanınca veryansın eden, köprü yapılmasın, havalimanı yapılmasın da Türkiye'nin önü açılmasın diyen, AB için verdiği sözlerin, imzaladığı taahhütlerin birini bile yerine getirmeyen, bu ülkenin sınırları içerisinde kanlı terör saldırılarına alkış tutan, sınırımızın ötesinde terör saldırılarına zemin hazırlayan, terörü darbeyle harmanlayan bir Almanya var.

Ve o Almanya, "referandumda hayır oyu verin" diyor.
Hayır diyen ne kadar terörist varsa hepsini himayesine alıyor, hayır diyen muhalefet partilerini de bu tuzağa çekiyor.

Yahu benim ülkem, benim anayasam, benim referandumum, sana burada tek bir söz söyleme hakkını kim veriyor?

İşte sırf bu nedenle bile, "hayır diyenleri terörist ilan ediyorlar" yalanına sığınıp, kendinizi kandıracağınıza, 16 Nisan'da "hayır diyemeyen" ama "hayır dedirten" kimler var etrafta onları bir kez daha gözden geçirin.

SON DAKİKA